İzmir’de basın mensuplarıyla bir araya gelen İYİ Partili Dervişoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını İzmir’de açıklamasına ilişkin yorumda bulundu, “Görüyorum ve anlıyorum ki sizi pek çalıştırmamışlar. İYİ Parti olarak iktidarımızda basına akreditasyon uygulanmayacak. Uygulanırsa da gerekli konular yerine getirilecek. Basın arkadaşlarımıza rahat çalışma imkanı sağlayacak bir bakış açısı ile süreci götürmeyi planlıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yegane özelliği irade ve idareyi tek bir kişinin aklına teslim etmesidir. Bugün Türkiye'nin karşı karşıya olduğu sorunların temelinde bu vardır. Devlet bürokrasisi ve devlet yöneticileri arasındaki çizgi kaybolmuştur. Cumhurbaşkanın yetkililer nerede başlıyor nerede bitiyor kestirebilmiş değiliz. Bahçeli 2016 yılında, ‘Erdoğan gitsin demek, Devlet yıkılsın demektir’ sözleri ile devlete bakışını ortaya koymuştur. Geçtiğimiz hafta ise ‘Bana saldırmak Türkiye'ye saldırmaktır’ demesinden vahim durumu görüyoruz. Tayyip Erdoğan eşittir Türkiye demek değildir. Türkiye bir seçim sürecine girerken AK Parti iktidarına şunu hatırlatmak isteriz; Siyasi parti ve liderleri devlet olmak için değil devlet yönetmek için iktidar olurlar.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın partisinin İzmir İl Danışma Kurulu Toplantısındaki açıklamaları hakkında açıklamalarda bulunan Dervişoğlu, “Ne yaparlarsa yapsınlar Türk milleti bölünmez bir bütündür. Sayın Erdoğan'ın dili göstermektedir ki, kendisi ile millet ibaresi sadece AK Parti'ye oy verenlerle ölçülmektedir. AK Parti iktidarının düşünce dünyasındaki millet söylemi de muallaktır.  Milletimizin sinir uçları ile oynayarak, vatandaşlarımızı kutuplaştırmak seçim kazanma devri artık son bulmuştur. Çünkü artık İYİ Parti vardır. Milletimizin teveccühüne mazhar ola ola iktidara yürüyoruz. Bu iktidarın, 1 seçimlik ömrü kalmıştır. Cumhurbaşkanımızın İzmir ziyaretlerinde birtakım konulara vurgu yapmıştır. Gittiği her yerde olduğu gibi İzmirlileri de nankörlük ile suçlayan birtakım açıklamalar da bulundu. İktidarları döneminde İzmir'e çok büyük yatırımlar yaptığını bahsettiler. Türkiye'de vergi tahsili açısından İzmir ikinci kenttir. 2021 yılında ödediği vergi 133 milyar TL'dir. 20 yıl boyunca ise İzmir'in iktidar tarafından topladığı vergi 800 milyar TL civarındadır. Bunun karşılığında ise 90 milyar TL'lik hizmetle ödüllendirilmiş. Bunun adı ödül mü ceza mı? Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığını İzmir’de duyurması üzerine yaptığı açıklamara dair yorumda bulunan Dervişoğlu, “Bir tek şeye sevindim dün Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı olduğunu açıkladı. Bu açıklama için İzmir'i tercih etmesi önemlidir. Herhalde birileri Erdoğan’a, ’Yiğit düştüğü yerden kalkar’ dedi. İzmir'de öyle bir düştü ki bir daha kalkamayacak. İzmir'de açıklaması yenilgiyi kabul ettiğini açıklamak gibi oluyor” dedi. Cumhurbaşkanı adaylık konusunda Kılıçdaroğlu'na yaptığı çağrıda da oldu. Bu konuda şunu söylemek istiyorum; Millet İttifakı üyesinin Erdoğan'ın korumasına ihtiyacı yoktur” dedi.

“İzmir’in koku sorunu hükümeti de bağlar”
İzmir'in körfezindeki yaşanan ve tartışmalara neden olan koku sorunu ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine ise Dervişoğlu şunları söyledi: “İzmir'in körfezi kokuyor, Türkiye'de de kurumlar kokuyor. İzmir'e yakışan bir durum değil. Hem İBB'nin hem merkezi yönetimin konunun çözümü ile ilgili gerçekçi projeleri hayata geçirmeye ihtiyacı vardır. İzmir'de ne kadar sorun olsa hep spekülatif edilir.  İzmir körfezi kokuyor diye bundan siyasi bir çıkar beklemek yanlıştır. Koku varsa bu hepimizi ilgilendiren bir konudur. Sadece İBB'yi değil hükümeti de bağlar… Atılması gereken adımlar neyse atılmalıdır. Elbette ki önemli bir sorun. İzmir gibi bir kentin bu sorunu yaşaması kabul edilebilir değil. Çevresel anlamda toplumsal açıdan geri kalmışlığımız söz konusu. Siyasilere çağrımdır. Beklentileri siyasi olmasın, çocuklarımıza ve geleceğimize bırakacağımız çıkarları gözetelim. Faydalı ve fırsatçı bir bakış açısına girmeyelim. İzmir'in kokudan gayri soruları da var. Bunların çözülmesi için gerekli desteği vermeye hazırız.”
“İzmir demokrasinin ve hürriyetin kalesidir”
AKP İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli'nin “İzmir merkez sağın kalesidir” söylemlerine de yanıt veren Dervişoğlu, "İzmir demokrasinin ve hürriyetin kalesidir. Merkez sağ partiler de merkez sol partilere oy vermiştir. İzmir'e siyasi kale diye bakıp komutanı kim olacak gibi değerlendirmeleri doğru bulmuyorum. Ben İzmir kimin kalesidir bilemem ancak İzmir demokrasinin kentidir.  İzmir makulü sever. İzmir sahip olduğu yaşam alışkanlıklarına zarar verilmemesini ister. Bizde önümüzdeki seçimlerinde İzmir'de birinci parti olmaya ve milletvekillerinin tamamını almaya talibiz” dedi.
 
 
“Bir yanlış anlaşılmayı düzelttiler”
İYİ Parti Milletvekili Halil İbrahim Oral'ın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı için kullandığı ve tartışmalara neden olan sözleri hakkında ise Dervişoğlu, "Sayın Genel Başkanımız siyasiler için örnek teşkil edecek davranışta bulundu. Bir yanlış anlaşılmayı düzelttiler. Halil İbrahim Bey'i tanırım, öyle bir anlamda söyleyecek biri değildir. Gazeteci arkadaşın soru sorma biçiminden kaynaklanan yanlış anlaşılma durumu oldu. Sayın Genel Başkanımız, Sayın Kılıçdaorğlu ve incinen tüm vatandaşlardan özür diledi. Böyle bir şey ortaya çıkınca bu konudan faydalanmak isteyenler kendini gösterdi. Yeter ki bir ayrışma, kutuplaşma olsun ben nasıl beslenirim kaygısı taşıyan bir Cumhurbaşkanımız var. Ben ülkemizin bu tartışmaları aştığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Anketler sonucunda İYİ Parti’nin oylarının 2018 yılına bakıldığında iki kat bir artış yaşandığını vurgulayan Dervişoğlu İzmir’deki durumun gayet iyi olduğunu belirterek daha fazlasını beklediklerini sözlerine ekledi.