Geçtiğimiz günlerde CHP Aliağa İlçe Başkanlığı’ndan istifa eden Özcan Durmaz, 2019 yerel seçimlerinde Aliağa Belediye Başkan Aday Adaylığını açıkladı. CHP İlçe Binası önünde açıklama yapan Durmaz, “Hangi yöntemle aday belirlenirse belirlensin, hangi arkadaşımız aday gösterilirse gösterilsin, sonuç benim kabulümdür, başımın üstündedir.

Sonucu hiçbir şekilde tartışmam, kırgınlık sebebi yapmam. Bu kritik dönemde kimsenin buna hakkı yok. Kim aday gösterilirse gösterilsin, kendim adaymışım gibi çalışacağıma huzurunuzda söz veriyorum” dedi.

Katılım için herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasına başlayan Durmaz, “Bir yerel seçime doğru gidiyoruz. Beş buçuk ay sonra sandıklar kurulacak; kentlerimizi beldelerimizi yönetecek belediye başkanlarımızı seçeceğiz. Partimiz, doğru bir tercihle yerel seçim sürecini erken başlattı. Belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği aday adaylığı başvuruları yarın akşam saatlerine kadar partimize yapılacak. Bende, beş buçuk yıldır sürdürdüğüm ilçe başkanlığı görevimden belediye başkan aday adayı olmak için ayrıldım. Hayırlı, uğurlu olmasını dilerim” dedi.

“BİZİ KİMSE AYIRAMAZ”

Aday adayı arkadaşlarını yanına davet eden Durmaz, ”Bir arada olduğumuzu, bir aile olduğumuzu, bir uzaklığımızın olmadığını herkes bir daha gösterelim. Selden kütük kapmaya çalışanlara, partimizin parçalanmasından medet umanlara cevabımız olsun” diye konuştu.

Aliağa Belediye Başkan Aday Adayı Özcan Durmaz kısaca kendisinden bahsederek,

“Üniversiteyi; Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesinde okudum.

Üniversiteden sonra bir dönem TRT’de çalıştım.

1990 - 1996 yılları arasında Bergama Belediyesinde Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yaptım.

1996 yılından beri Çaltılıdere köyünde iş yapan madencilik firmamızı yönetiyorum.

1990 yılından, beri partiliyim.

CHP Aliağa İlçe örgütünde 2008 yılından beri aktif olarak çalışıyorum.

2010 -2012 döneminde CHP Aliağa yönetiminde İlçe Sekreterliği görevini yürüttüm.

2013, 2015 ve 2017 yıllarında yapılan kongrelerde peş peşe üç kez CHP İlçe Başkanlığına seçildim” dedi.

İlçe başkanlığı yaptığı sürecin en zor zamanı 2014 yerel seçimleri olduğunu belirten Durmaz, “Aday belirleme sürecinde yaşanan sorunlar nedeniyle parti parçalandı. Seçimlerin ardından ilk işim partideki kavgayı durdurup, partiyi birleştirme çalışması oldu. Birçok üyemizle ilgili başlatılan disipline gönderme sürecin önünü kestim. Zaman içinde kırgınlıkları, küskünlükleri diyalog, eleştiri ve özeleştiri süreciyle gidererek, partiyi dışa dönük mücadele için yeniden bir araya getirdim.

Bu uğraşlarımız sonuç verdi. 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden başlayarak 2015 Haziran ve Kasım seçimlerinde adım adım oylarımızı artırdık. 2017 referandumunda rekor kırarak Aliağa da % 66 oranında hayır çıkardık. 2018 Haziran seçimlerinde ise AKP ile aramızdaki farkı ilk kez % 7’nin üstüne çıkararak, Aliağa’nın açık ara birinci partisi olduk. Aliağa’da kullanılan iki oydan birisi Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnceye verildi.

Bugün partimizin eksiksiz bir araya geldiğini görmenin mutluluğu içindeyim.

Parti üyelerimiz gayretimizi ve oluşan başarıyı gördü. 2015 ve 2017 kongrelerinde rekor destekle beni yeniden ilçe başkanlığına seçtiler. Partililerimize minnettarım, vicdanlarında ve hafızalarında yer edebilmiş olmanın onurunu yaşıyorum” şeklinde konuştu.

Aliağa’dan çıkan başarılı sonuçların Türkiye tablosunu değiştirmeye yetmediğini vurgulayan Durmaz, “11 gün sonra 29 Ekim. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 95. yılını kutlayacağız. Buruk bir kutlama olacak.  Zira, hiç bir şeyimizin olmadığı günlerden bugünlere gelmemizi sağlayan Cumhuriyetin kurumları ve değerleri her gün yok ediliyor. Yolsuzluk ve kayırmacılık hayatın her alanını teslim alırken, demokrasi, ekonomik bağımsızlık, çağdaş eğitim, adalet, onurlu dış politika, şeffaf ve kurumsal devlet yapısı giderek ortadan kaldırılıyor.

Bu gidişin hedefinin ise demokratik ve çağdaş cumhuriyeti yok etmeye varacağı açıkça görülüyor.Aynı tablo iktidar ittifakına mensup belediyelerde de görülüyor. İktidar ittifakı mensubu belediyelerde yerel demokrasi ortadan kaldırılıyor, sosyal, kültürel hayat daraltılarak içi boşaltılıyor, hesap vermekten uzak, kamu kaynaklarını yağmalayan, ranta ve talana dayalı bir belediyecilik, giderek normal ve kabul edilir hale getiriliyor.  

Dürüst, namuslu, demokrat, yurtsever, ülkesinin ve şehrinin iyiliğini isteyen herkes gidişattan kaygılı.  Bir şey yapmak lazım diyor herkes. Bende öyle diyorum. Ve diyorum ki;

Geneli değiştirmek için yerelden başlamalıyız ve cesaretle yürümeliyiz…

Şiarımız bellidir, “Namuslularda en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça kurtulamayız.” dedi.

Üretimin ve emeğin başkenti Aliağa’dan sorumlu olduğunu belirten Durmaz, “Bu şehir yıllarca sosyal demokrat belediyeler tarafından yönetildi. Kasabadan şehre dönüştüğü, her türlü alt yapıya en çok ihtiyacının olduğu yıllarda, sosyal demokrat belediyeler kıt imkanlarla, hiçbir şaibe olmadan Aliağa’yı, Aliağa yaptılar. Halkımızda yapılanları gördü, siyasi desteğini esirgemedi.  Ama bu desteğe rağmen 2004 de ve 2014 de biz aynı hataya düşerek ve yerel seçimlerde ayrıştık. Elimizdekini altın tepsi ile verdik. Artık aynı tuzağa düşmeyeceğiz.

Şimdi yanlışı düzeltme zamanı” diye ekledi.

Durmaz, Aliağa için hedeflerini sıraladı:

“*Demokratik ve katılımcı bir belediyecilik anlayışıyla,

*Bütçeyi etkin, verimli ve doğru kullanan bir belediyecilik anlayışıyla,

*Hesap verebilen açık ve şeffaf bir belediyecilik anlayışıyla,

*Siyasi kayırmacılığa kapalı, Aliağa’nın kendi evlatlarının çalıştığı, yönettiği bir belediyecilik anlayışıyla;

*Aliağa halkının değerlerini, mülkleri ve kaynaklarını koruyan, ranta, rüşvete ve haraca kapalı, dürüst ve adil bir belediyecilik anlayışıyla,

*Liyakatli, temiz, dürüst, erdemli, bilgili, donanımlı kadrolarla ve tüm halkımızla birlikte çalışarak hayata geçireceğim.

Söz veriyorum… Aliağa belediyesi, halkın belediyesi olacak…”

“Hangi yöntemle aday belirlenirse belirlensin, hangi arkadaşımız aday gösterilirse gösterilsin, sonuç benim kabulümdür, başımın üstündedir” diyen Durmaz, “Sonucu hiçbir şekilde tartışmam, kırgınlık sebebi yapmam. Bu kritik dönemde kimsenin buna hakkı yok. Kim aday gösterilirse gösterilsin, kendim adaymışım gibi çalışacağıma huzurunuzda söz veriyorum” diye konuştu.