‘Karne kriter olmamalı’

‘Karne kriter olmamalı’

Karne alan çocuğa nasıl yaklaşılması konusunda önerilerde bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran, “Ebeveynler karneye değil eğitim sürecine odaklanmalı” dedi

‘Karne kriter olmamalı’

Karne alan çocuğa nasıl yaklaşılması konusunda önerilerde bulunan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran, “Ebeveynler karneye değil eğitim sürecine odaklanmalı” dedi

‘Karne kriter olmamalı’
18 Haziran 2023 - 11:49

Eğitim-öğretim yılının son bulmasıyla veli ve öğrencileri karne heyecanı sardı.  Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özbaran, karne alan çocuklara yaklaşım konusunda velilere tavsiyelerde bulundu. Prof. Dr. Özbaran, “Karnenin, sadece bir sonuç belgesi olduğu unutulmamalıdır. Önemli olan çocuğun akademik gelişim sürecini en başında dikkatli şekilde takip ederek, sorunlara zamanında önlem almaktır” diye konuştu.
 
Bilinçli ailelerin, çocuklarının karneleri hakkında fikir sahibi olduklarını söyleyen Prof. Dr. Özbaran, “Karne, tüm yıl boyunca çalışan, okula giden, sınavlara girmiş bir çocuğa verilen sene sonu belgesi gibi düşünülmelidir.  Çocuğun davranışsal, akademik ve sosyal gelişimini takip eden aileler, hâlihazırda çocuğunun karnesinin nasıl geleceğini az çok bilirler. Bu sebeple sadece sene sonunda verilen karneyi görüp çocuğa tepki vermek yerine çocuğun akademik yaşantısını etkileyen faktörleri takip etmek daha yararlı olacaktır. Karnesi zayıf olan çocuğu, son dönemde sadece karneyle değerlendirmektense yıl içinde destekleyerek eksiklerinin giderilmesini sağlamak, koruyucu ruh sağlığı açısından önlemler almak gerekir. Onur kırıcı sözler, fiziksel şiddet gibi yollara başvurmak hiç uygun değildir. Karne bir sonuçtur, dolayısıyla karneye değil çocuğun akademik gelişim sürecine odaklanmak gerekir” dedi.
 
Başarılı çocukların sözlü olarak onore edilmesinin ödül olduğunu belirten Prof. Dr. Özbaran, “İyi bir karneye sahip çocuklara somut ödüllerden ziyade, memnuniyet ifade etmek, gurur duyulduğunu dile getirmek özgüveni destekleyici olur. Karnenin kötü gelmesi, çocuklar için ceza gibidir. Çocuğun, aileden kötü karne sebebiyle ekstra cezaya tabi tutulmasını desteklemiyoruz. Önemli olan, yıl boyu sürece odaklanmak. Karnesi iyi olan çocuğu abartılı ödüllendirmek çocuğun hedeflerine akademik başarı için değil, ödül için odaklanmasına neden olur. Bizim istediğimiz, çocuğun ödülden ziyade kendi kişisel gelişimi için iyi bir karne getirmeye çalışması, sene içindeki akademik hedeflerine kendisi için ulaşmaya çalışmasıdır. Özetle, iyi karne çocuk için başlı başına bir ödül niteliğindedir. Karnenin ardından yaz mevsiminde yapılacak kültürel, sportif faaliyetlere odaklanmak, çocuğu kitap okumaya teşvik ederek, gelişiminin desteklenmesi yararlı olacaktır. Bu dönemde çocukları dijital bağımlılıktan ve ekranlardan olabildiğince uzak tutmak da son derece önemlidir” dedi.
 
Psikiyatrik rahatsızlıkların, çocukların eğitim hayatını olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Özbaran, “Çocuğun akademik hayatı, en başından ebeveynlerce dikkatle gözlenmeli. Sorunlara, en başından müdahale etmek, ileride doğacak ciddi sorunları önler. Çocukların derslerden uzaklaşması, ekran bağımlılığının artması dikkat bozukluğunun belirtileri olabilir. Aileler bu durumlarda koruyucu ruh sağlığı adına bir çocuk psikiyatrisiyle iletişime geçmeli. İleride büyüyecek sorunlar için erken dönemde önlem almak aile ve çocuk için kolay olur. Dikkat, özgül öğrenme, kaygı, spektrum bozukluğu, otizm, anksiyete, depresyon gibi çocukların gelişimini sekteye uğratacak rahatsızlıkların erken teşhis ve tedavi edilebileceği, hayatı etkilemeden müdahale edilebileceği bilinmeli. Aileler, çocuklarının sosyal hayatındaki küçük dalgalanmaları bile takip ederek sorunların devamı halinde çocuk psikiyatrisinden destek almalı. Çocukların beyinleri henüz tam eriskin seviyesinde olgunlaşmadığı için psikiyatrik hastalıklar çocukların gelişimlerini bozarak tüm hayatlarını olumsuz etkilemektedir” diye konuştu.
 
Koruyucu ruh sağlığı önlemlerinden bahseden Prof. Dr. Özbaran, “Koruyucu ruh sağlığı önlemlerinin başında; çocuğun kitap okumaya yönlendirilmesi, spor ve sanata yönelik hobilere teşvik edilmesi, hayattaki tek hedefinin sadece karnede iyi notlar olmadığının anlatılması, iyi bir insan olmak, yardımlaşmayı bilmek gibi sosyal becerilerinin geliştirilmesi gelmektedir. Çocuklar sadece sıkıntılı olduğu alanlarla tanımlanmamalıdır. İyi olduğu alanların desteklenmesi yararlı olacaktır. Çocukların yetenekleri, sadece karne notlarıyla yargılanmamalıdır” dedi.
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
ESHOT’a kalite tescili
ESHOT’a kalite tescili
“İhtiyaç kredilerinin yerini kredi kartları aldı”
“İhtiyaç kredilerinin yerini kredi kartları aldı”