Geçtiğimiz günlerde yapılan CHP Karşıyaka İlçe Kongresi’ne tek aday olarak katılıp

delegelerin büyük çoğunluğunun desteği ile İlçe Başkanı seçilen Uğur Yıldırım ile

önümüzdeki süreçte yapacağı çalışmaları, siyaseti ve Karşıyaka’yı konuştuk. Yıldırım ile

yaptığımız söyleşiyi ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

- Sizi tanıyabilir miyiz ?

- Ben 1970 Konya Ereğli doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi Konya Ereğli’de

tamamladım. 1987 yılında İzmir’e Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesine giriş yaparak

geldim.1987 ile 1993 yılları arasında çeşitli öğrenci derneklerinde siyasi faaliyetlerde

bulunduktan sonra,1994 yılında askeri tıbbiyeye geçiş yaptım. Askeri tıbbiyeye geçiş

yaptıktan sonra 2012 yılına kadar silahlı kuvvetlerde askeri eczacı olarak görev yaptım. 1999

yılında Karşıyaka’ya geldim. Eşim doğma büyüme Karşıyakalı. Bu sebeple ben Karşıyaka ile

1999 yılında tanıştım. 1999 yılından beride Karşıyaka’da ikamet ediyoruz. Eşim İzmirli 2 tane

çocuğum var. 2012 yılında Sayın Ali Karaege zamanında partiye üye oldum, Partiye üye

olduktan sonra ilçe başkanımız mahalle temsilciliği görevini verdi. Bahriye Üçok Mahallesinde

oturuyorum ve Bahriye Üçok mahalle temsilcisi olarak göreve başladım. Daha sonra 7 Ocak

MYK kararlarıyla ilçe yönetimine atandım. 7 Ocaktan sonra ilçe başkanımız seçim ve hukuk

işlerinden sorumlu başkan yardımcılığı görevi verdi. Bu süreçte ilçe başkanımızla beraber bir

milletvekili genel seçimi birde ön seçimi birlikte yürüttük. Daha sonraki süreçte örgüt ve parti

örgütlerinden sorumlu başkan yardımcılığı görevine getirildim. Ve bu sürede yine bir

milletvekili genel seçimini ilçe başkanımız ve ilçe yönetimimizle birlikte sürdürme fırsatımız

oldu. Bu şekilde örgütte aldığım görevlerden sonra örgütün bize duyduğu güven neticesinde

örgütten gelen talep doğrultusunda ilçe başkanlığına aday oldum ve 6 Aralıkta yapılan

kongrede Karşıyaka’da bugüne kadar alınmış en yüksek tarihi oyla 322 delegenin güven oyu

ile ilçe başkanı oldum. Bundan sonraki süreçte de örgütümüzle beraber Karşıyaka’ya hizmet

etmeye başlayacağız. Karşıyaka da aldığımız CHP bayrağını en üst noktaya taşımaya

çalışacağız.

- Yani iktidar ateşini Karşıyaka’dan yakmaya başlayacaksınız?

- Evet aynen o cümleyi kullanıyorum ve örgütüme diyorum ki bu benim sloganımdır. Birlikte

yöneteceğiz ve 2019 yılındaki iktidar ateşini Karşıyaka’dan yakmaya başlayacağız.

- Geleceğe yönelik siyasi hedefleriniz neler, ileride siyasette nerede olmak istersiniz ?

- Yine örgüt içerisinde siyasi yaşamıma örgüte danışarak devam edeceğim. rgütün verdiği

görevler doğrultusunda siyasi hayatımı CHP bayrağını ileri taşımak için sürdüreceğim. Makam

ve mevkii önemli değil, örgütümün verdiği her görevi yerine getireceğim.

- Karşıyaka CHP’nin güçlü olduğu bir ilçe ve siz ilçe başkanlığı görevine seçildiniz.

Önümüzdeki süreçte Karşıyaka da nasıl bir çalışma yöntemi izleyeceksiniz?

- Ben Karşıyaka’da daha güçlü daha dinamik bir örgüt oluşturmanın garantisini veriyorum.

Kadın ve gençlik kollarımızla birlikte bütün mahallelerimizde yeniden teşkilatlanarak ve söz

verdiğim gibi parti içi demokrasiyi işletip daha güçlü bir teşkilat yapısı kurarak esnaf, işçi ve

derneklerle el ele vererek süreci Karşıyaka’da domine edip mücadelemize el ele devam

edeceğiz.

- Hükümetin yaptığı terör ve dış politika çalışmalarını doğru buluyor musunuz ?

-Eğer bu çalışmalar doğru olsaydı bu sorunları yaşamazdık. Sıfır dış politika sorunundan

Suriye’den başlamak üzere olan Kafkasları Rusya’yı içerisine alan büyük bir kaosla karşı

karşıyayız. Bütün ülkelerle sorun yaşamaya başladık. Dış politika doğru olsaydı büyük önder

Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh ‘ sözünün yolunda

gidilebilseydi bugün bu sorunlarla karşılaşılmazdı. Terör konusuna gelince; terörü kapalı

kapılar arkasından çözemezsiniz. Bugün gelinen nokta da Doğu ve Güney doğu Anadolu

bölgesinde sert tedbirler almak zorunda kalıyor ve sokağa çıkma yasağı ilan ediyorsanız,

Suriye ile sınırınız kevgire dönmüşse, binlerce insan Suriye’den ülkemize kontrolsüz bir

şekilde geçiyorsa, Ankara’nın göbeğinde bomba patlıyorsa, hükümet dış politika konusunda

başarılıyım diyebilir mi? Biz bu sorunların çözümlerini halkımıza anlatmaya devam edeceğiz.

AKP eliyle otoriter bir rejimin yerleştirilmek istendiği bir süreçte olduğumuzu belirtmek

isterim. Bu süreçte özgürlük demokrasi adalet politikamızı daha da yukarı çekmemiz

gerekiyor. Bizim mücadelemiz demokrasi ve aydınlık Türkiye mücadelesidir. AKP’nin eliyle

Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin gücü kırılmıştır. Demokratik kitle örgütleri pasifize

edilmiştir. Üniversiteler pasifize edilmiştir. Bu süreçte direnç gösterecek yegane güç CHP’dir.

- CHP yönetimde olsaydı terör ve dış politika konusunda nasıl bir tutum sergilerdi?

-Ben şunu söylemek istiyorum. 1923 ten beri büyük önderimizin çizdiği bir yol vardır. Az

öncede belirttiğim gibi ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ilkesi bizim rehberimizdir. Suriye ile bizim

sorunumuz neydi de bu şekle geldik. Bu soruların cevaplarını aramak lazım. Devletlerin iç

işlerine müdahale etmemek gerektiğini savunuyorum. Eğer ülkeler birbirinin iç işlerine

müdahale etmeye başlarlarsa kaos başlar. Ben bu noktada karşılıklı diyalog kanalıyla ve bizim

bu konuda çok iyi yetişmiş kadrolarımızla sorunu konuşarak, bireysel hak ve hürriyetlerin,

demokrasinin ön plana çıkarılmasıyla çözülebileceğine inanıyorum. Bizim kadromuzda bu

sorunları çözmeye elverişlidir.

- Başbakan geçtiğimiz günlerde bir anayasa değişikliği düzenleme talebinde bulundu ve

muhalefet partilerine çağrıda bulundu. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Partimizin 1980 darbesindeki anayasayla ilgili görüşü belli. Bu kapsamda ana belirleyici olan

bizim genel merkezimizin politikalarıdır. Ancak anayasa değişikliği bir bütünlük içerisinde

olursa anlamlı olur. Ben 1980 anayasasının Türkiye’ye getirdiği yükün mutlaka hafifletilmesi

gerektiğine inanan bir insanım. Ve buradaki antidemokratik maddelerin hepsinin

değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.

- Eklemek istediğiniz şeyler var mı?

-Karşıyaka’da yeni bir dönemin başlayacağına inanıyorum. Ben kişi olarak barışa özgürlüğe

adalete demokrasiye inanan bir insanım. Bu süreçte sivil toplum örgütlerinin daha aktif

şekilde bulunmasını düşünüyorum. Bunlarla yolumuza devam edeceğiz. Karşıyaka da

halkımıza bunu anlatmaya çalışacağız ve yüzde 66 olan oy oranımızı daha üst seviyeye

çıkarmak için elimizden geleni yapacağız.