Başkanlık Sistemi ve Yerel Yönetimler


Geçenlerde sosyal medyada başkanlık sistemi ile yerel yönetimlerin yeni yapılanması hakkındaki değişikliklerle ilgili doğru olup olmadığı tartışmalı bir metin dolaştı durdu.

Gündemimizi neredeyse sosyal medya belirleyecek!

“Ateş olmayan yerden duman yükselmez” hesabı ortalıkta dolaşan değişiklik metninin özünde ne var diye baktığımızda yerel yönetimlerin başkanlık sistemine entegrasyon görüyoruz.

İnternet gazetelerinde dolaşan metne göre İçişleri bakanlığına bağlı Büyük Belediyeler başkanlığı adında bir üst yapı kuruluyor. Bu yapıdaki bilişim donanımına göre bütün belediyeler kendi bünyelerinde veri depolayamayacak. Veriler merkezi yapıda toplanacak. Belediyeler kendi verilerini dahi kopyalayamayacak, denetleme için inceleyemeyecek ve arşiv tutamayacak.

İhale ve benzer ödenekler Anakent Belediye Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı kanalıyla Başkanlık sistemine bağlı olacak.

Aslında rahmetli Necmettin Erbakan belediyeler için havuz sistemini kurmuştu. Belediye gelirleri bir havuzda toplanacak, ihtiyacı olan belediye o havuzdan kullanacaktı. RefahYol hükümeti döneminde tam anlatılamayan sistem sanırım şimdi de tam anlatılamıyor. Veya o dönemki sistem eksik, yanlış gelişigüzel alınıyor.

Bizde maalesef bürokrasi egemenliği var. Hatta siyaset bilimcileri buna Bürokratik Oligarşi diyor. İşte bu bürokrasi hazretleri sistemin tıkanmış ve eskide kalmış yönlerinin açılmasına karşı direniyor. Mesela kentlerde belediyeleri bina ruhsatlarında otopark parası diye para alıyor. Bu paralarla güya belediyeler kente açık veya kapalı otoparklar yapacak. Ama gel gör ki toplanan ruhsat paraları bankada çarçur oluyor ve o para ile bırakın otopark yapmayı çay dahi içemezsiniz hale geliyor.

Şimdi bu gibi sıkıntıları gidermek için aranan formüllerden biri yerel yönetimlerin yatırımlarını ve giderlerini merkezileştirmek. Bizde vur deyince mevzuatın beline beline vurulduğundan bu kez de abartılarak yerel yönetimlere insiyatif tanımayan sistem ortaya çıkıyor. Yerel yönetimler nefes alamaz hale geliyor. Yerel yönetimin sorunlarını çözüm diye yola çıkarken yerel yönetimlerin önü tam tersi tıkanıyor.

Kuşkusuz Türkiye parlamenter sistemden Başkanlık sistemine geçerken bundan yerel yönetimlerin pay almaması düşünülemezdi.

Şimdiki güncel soru yerel seçimleri kimin kazandığı kadar bundan sonra Başkanlık Sistemi ile Yerel Yönetimler ilişkisi nasıl olacak sorusudur?!