Kaç Takipçiniz Var?


Geçtiğimiz günlerde pek çok büyük şirkete danışmanlık yapan bir arkadaşımla karşılaştım. Profesyonel şirketlerden, sosyal medyanın öneminden, insan kaynaklarının gerekliliğinden, personel eğitiminden bahsetti. Ona sordum “kaç takipçin var?” diye. 100 binin üzerinde bir rakam söyledi. “Siz siyasetçisiniz, takipçiniz çoktur, sizin kaç takipçiniz var?” diye karşı bir soru yöneltti.
“Gerçek takipçilerimi mi, sanal takipçilerimi mi soruyorsun?” deyince şaşırdı anlamamış bir şekilde yüzüme baktı. “Benim hepi topu 7-8 gerçek takipçim var” deyince daha da artan meraklı bakışları altında anlatmaya başladım:
-Birinci ve en büyük takipçim “Alemlerin Rabb’i olan Allah (C.C)”dır. Uykuda, gizlide, açıkta, dağın tepesinde ya da denizlerin altında da olsa asla beni takipten vazgeçmez. Onun takibinden kurtulmak mümkün değildir.
-İkinci takipçilerim “Kiramen Katibin melekleridir”. Sağımda ve solunda olan bu takipçilerim iyi, kötü, hayır ve şer ne yapsam zerre misali eksiltmeden ve artırmadan aynen kayda geçerler.
-Üçüncü takipçim “şeytandır”. Takipçilerimin en tehlikelisidir. Hayırla işi olmaz. Ölene kadar peşimde dolanır.
-Dördüncü takipçim “nefsimdir”. Masum yüzlü ama şımarık çocuk gibidir. Aç gözlüdür ve asla doymak bilmez.
-Beşinci takipçim “rızkımdır”. Vefasızlığını görmedim. Beni arar bulur. Bazen acaba diye şüpheye düşsem bile beni nerede olursa bulur.
Altıncı takipçim “musibetler ve sıkıntılarımdır”. İçinde olduğumuz imtihanın bir parçasıdırlar. Beni pişirirler ve hayata hazırlarlar.
Yedinci ve son takipçim “ölümdür”. Her an bir bahanesi vardır. Savaş, terör, doğal felaketler, kanser, yaşlılık, kaza, kalp krizi vb. Ben onu takip etmesem de o beni sürekli takip eder ve yeri geldiğinde bu geçici hayata, bu eğlence ve oyuna SON yazısını yazar.
Arkadaşım “çok haklısın, ama onlar sosyal medya takipçileri değil, hayatın takipçileri” dedi. Ben de ona, “sosyal medyada da şeytanlar, musibetler, dedikoducular, iftiracılar var. Yazdıklarının, söylediklerinin öyle silinip gideceğini zannediyorlar. Ama “her şeyin gizli ayan ortaya döküleceği günde” yazdıklarından ve yaptıklarından hesaba çekileceklerini unutuyorlar. Onlar bu şer çalışmalarını yaptıkça kendilerinin yaptıklarının doğru olduğunu düşünüyorlar. Lakin Allah’ın kendilerine mühlet verdiğini ve bir gün “zerre misali iyiliğin ve zerre misali kötülüğün” ortaya çıkacağı ve yüzlerine vurulacağı günde ne yapacaklar?” dediğimde “bu sözün üstüne söz yok” dedi.