Buca’da Türk dizilerinde romantize edilen şiddet tartışıldı

Toplumsal cinsiyet eşitliği alanında önemli çalışmalara imza atan Buca Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü kapsamında farkındalık yaratmayı hedefleyen bir etkinlik düzenledi. Buca Belediyesi Kadın Aktivite Merkezi Kız Kardeşlik Salonu’nda gerçekleştirilen “Aşk Bu Değil” atölyesinde televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet eşitliği temaları ele alındı.

Avukat Ayşegül Karpuz Tör’ün katılımıyla düzenlenen etkinlikte, Buca Belediyesi’nden Sosyolog ve Aile Danışmanı Dr. Sıla Aydemir Korkmaz, sosyologlar Doğa Özkan ve Özge Çimen de yer aldı. Atölyede güncel televizyon dizilerinden seçilen sahneler izlenerek romantize edilen şiddet davranışları tartışıldı; sevgi gibi sunulan kontrol, baskı ve sahiplenme davranışlarının aslında şiddet olduğuna dikkat çekildi.

“Şiddet görünür kılınmalı”

Etkinlikte, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hakkında bilgilendirme yapan Avukat Ayşegül Karpuz Tör, koruyucu tedbirlerin önemine değinerek şöyle konuştu:

“Koruma tedbirleri, kişinin sonraki hukuki süreçlerinde — ceza davaları, boşanma ve velayet davaları da dahil — delil niteliği taşır. Bir koruyucu tedbire başvurulduğunda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da haberi olur; böylece devletin kadına yönelik şiddete ilişkin önemli bir veri havuzu oluşur. Bu veriler politika geliştirmek açısından büyük önem taşır. Yani şiddeti artık evlere kapatmıyoruz; görünür kılıyoruz.”

“Medya ile de mücadele edilmeli”

Sosyolog ve Aile Danışmanı Dr. Sıla Aydemir Korkmaz, kadına yönelik şiddetle mücadelede medya içeriklerinin göz ardı edilemeyecek bir etkisi bulunduğunu vurguladı. Toplumun büyük kesiminin televizyonu bir sosyalleşme aracı olarak gördüğünü hatırlatan Korkmaz, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Dizilerden gündüz kuşağı programlarına kadar birçok medya içeriği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üretip kadının pasif konumunu pekiştiriyor. Bu da kadınların şiddet karşısında sessiz kalmasına zemin hazırlıyor. Medyanın bu konudaki etkisi göz ardı edilmemeli; ciddi önlemler alınmalı.”