Deprem bölgesinden göçü önlemek için çift...

Deprem bölgesinden göçü önlemek için çift maaş önerisi

Türk iş dünyası 2023 yılı iş programlarının eksenine depremlerin yaralarını sarmayı koydu. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ekonomi Gazetesi iş birliğinde, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlediği Ege İhracat Buluşmaları-Manisa Toplantısının gündem maddesi depremdi

Deprem bölgesinden göçü önlemek için çift maaş önerisi

Türk iş dünyası 2023 yılı iş programlarının eksenine depremlerin yaralarını sarmayı koydu. Ege İhracatçı Birlikleri’nin Ekonomi Gazetesi iş birliğinde, Manisa Ticaret ve Sanayi Odası ev sahipliğinde düzenlediği Ege İhracat Buluşmaları-Manisa Toplantısının gündem maddesi depremdi

Deprem bölgesinden göçü önlemek için çift maaş önerisi
03 Mart 2023 - 12:50

Deprem bölgesinden nitelikli iş gücü göçünün, bölgede üretkenliği düşüreceği, bunun için geçici barınma ihtiyacının hızlı karşılanması ve çalışanlara birisi işveren, birisi devlet tarafından çift maaş ödenmesine olanak sağlayan teşvik sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğinin altı çizildi.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, deprem bölgesindeki illerde oluşacak üretim ve ihracat açığını kapatmak için diğer illere iki kat sorumluluk düştüğüne işaret etti. “7,7’lik depreme uykuda yakalanan 15 milyon insanımızın bazıları hiç uyanamazken, hayatta kalanlar da gözlerini kaosa ve bilinmezliğe açtı” tespitinde bulunan Eskinazi, “6 Şubat sabahından beri tüm mesaimizi depremin yaralarını sarmaya vakfettik. İlk andan itibaren depremi konuşmadığımız, deprem için çalışmadığımız 1 dakika bile yok. Tüm olanaklarımızı deprem bölgesine yönlendiriyoruz” diye konuştu.

Kalıcı konutlar için bilim insanlarına kulak verelim
Deprem bölgesinde kalıcı konut inşasında bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda adım atılması çağrısında bulunan Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Deprem yaralarını sarmak için çalışırken, bir yandan da ihracata devam etmek zorundayız. Depremin vurduğu 11 ilimizin üretim ve ihracat açığını kapatmak zorundayız. Ege İhracatçı Birlikleri olarak şubat ayında ihracatımızı yüzde 5 artırıp 1 milyar 511 milyon dolara çıkardık. Manisa; Sanayi ve tarımsal üretim ve ihracatta güçlü. 2023’ün ilk 2 ayında 749 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. 2023’te Manisa’nın 6 milyar doları geçmesini bekliyoruz.”

Manisa’nın ulaşım kolaylığı, organize sanayi bölgeleri, sorunsuz enerji, İzmir Limanı’na uygun maliyetli yük taşımacılığı, gıda sanayine uygun ürün deseni, verimli toprakları, yetişmiş insan gücü, İzmir’e yakınlığı gibi avantajlara sahip olduğuna değinen Eskinazi, “Yabancı yatırımcı açısından cazip. İzmirli sanayici ve ihracatçılar olarak Manisa’yı yatırımlar için genişleme bölgesi olarak görüyoruz” dedi.

Yılmaz; “6 şubat depremleri milat olmalı”
Kahramanmaraş depremlerinin, Türkiye’nin deprem ülkesi olduğunu hatırlattığını dile getiren Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, “Böyle devam edemez. Hiçbir şey eskisi gibi olmamalı. 6 şubat depremi bir milat olmalı. 6 şubat öncesi ve sonrası diye. Hep birlikte el ele, topyekün seferberlik ile. Her alanda bunu başlatmanın vakti geldi. Şehirler, binalar, caddeler, köprüler, okullar, camiler ve yuvalarımızı, her yeri bizi öldürmeyecek biçimde, yeniden tasarlamalıyız. Yeni inşa sürecine girmeliyiz. Sahip olduğumuz fiziki ve beşeri kaynaklarla bunu başaracak güçteyiz.  Başarabiliriz. Endişem şudur ki! Bütün bunları baştan inşa ederken, yani köprüleri, binaları, evleri yaparken, Depremle koybolduğunu fark ettiğimiz “iş ahlakını” bulabilir miyiz?” diye konuştu.

“Fabrika ayarlarımıza” dönmemiz gerekiyor tespiti yapan Başkan Yılmaz şöyle devam etti; “İşimizi layıkıyla yerine getirmeliyiz. Ahlak, ahlak… Kaybedersek zor buluruz. Bu yeniden inşa sürecinde önce yitirdiklerimizi bularak işe başlamalıyız. Şehirleri ve binaları sonra yapabiliriz. Atalarımızdan aldığımız mirasa daha fazla zarar vermeden, çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor. Caddeleri, köprüleri, okulları yaparız. Zor değil. Yüzlerce yıl önce atalarımızın yaptıklarına bakmak yeter. Yıkılmadılar. Yıkılmayan yapı, köprü değil, sahip oldukları iş ahlakı. Bunun insanların inisiyatifine bırakılamayacağını kabul ediyorum. Yetki ve sorumluluk için yapılacak hukuki düzenlemeler, yaptırımlarla birlikte yürümeli.”

“Yeşil ekonomiye üretim yapacak konuma gelmeliyiz”
Depremin tahribatını ortadan kaldırmaya mesai harcarken, dünyadaki gelişmelere de ayak uydurmak gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, “Önümüzdeki dönem birkaç konuda daha çok çalışmamız gerekiyor. Başta yeşil ekonomi geliyor. Yeşil ekonomi, olmazsa olmaz bir konu. Kapımızda ve biz hazır mıyız? Açıkça endişelerim var. Sürdürülebilir, yenilenebilir, doğaya uyumlu üretim yaparsak ayakta kalacağız. Yapamazsak başta AB pazarı olmak üzere pazar kaybına uğrayacağız. Bu uzak bir tarih değil, yakında olacak. Rakiplerimiz AB mutabakatına karşı kendi yeşil dönüşüm planlarını uygulamaya başladı. AB yeşil mutabakatı ve ekonomiyi zorunlu kılıyor. Su, karbon ayak izi, enerji verimliliği gibi zorunlulukları önümüze çıkarıyor.  Mutabakatı uygulamak kolay değil, ancak başka şansımız yok. Klasik bir görüş; “Her kriz bir fırsat olabilir”. Yeşil dönüşüm yolunda yapılacak her çalışma ekonomimizi rekabetçi kılar. Yeşil mutabakat, ekonomimize çağ atlama imkanı verebilir. Türkiye bu dönüşümü yapacak güçte. Ancak bu konuda daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.


Timurhan: “İhracatın yüzde 90’ını yapan illerde 34 noktada varız”
Türk ihracatçılarını uluslarası rekabette desteklemek, daha fazla mal ve hizmet ihracatı yapılmasına katkıda bulunmak için çalıştıklarını dile getiren Türk Eximbank Ege Bölge Müdürü Gülom Timurhan, ihracatçılara doğrudan temas etmek, ihtiyaçları yerinde ve daha hızlı karşılayabilmek için 23 şube 11 irtibat ofisi ile 34 noktada, ihracatın yüzde 90’dan fazlasını yapan illerde hizmet sağladıklarını anlattı.

“2022 sonuna kadar ihracatçılarımıza 19,6 milyar dolar kredi desteği sağladık” diyen Timurhan, “Kısa vadeli hazırlık kredileri, orta ve uzun vadeli işletme finansmanı ve yatırım kredileri ile ihracatçılar için üretiyoruz. Ülkemizin en büyük alacak sigortası kuruluşuyuz. 2022 sonu itibariyle sigortalanan ihracat alacakları tutarı 25,4 milyar dolar. Eximbank olarak Türk ihracatçısının vadeli mal ve hizmet satışından doğan ihracat alacaklarının tahsilat riskini güvenceye alıyoruz. 2022’de ihracatçılarımıza nakdi kredili alacak sigortası ürünü ile sağladığımız toplam destek 45 milyar dolara ulaştı. Yararlanan ihracatçı 16 bine yaklaştı. KOBİ’lerin payının artırılması ile hizmetlerimizden yararlanan ihracatçılar içinde KOBİ’lerin payı, yüzde 81’e yükseldi. Amacımız çok daha fazla ihracatçıya ulaşmak” dedi.

Manisa’nın ihracat şampiyonları ödüllerini aldı
Ege İhracat Buluşmaları – Manisa Toplantısı, EİB üyelerinden Manisa’dan en fazla ihracat yapan 5 firmanın ödüllendirildiği “Manisa İhracatının Yıldızları Ödül Töreni”ne de ev sahipliği yaptı. EİB üyeleri arasında 2022 Manisa ihracat şampiyonu Mıtsubıshı Electrıc Turkey Klima Sistemleri Üretim Anonim Şirketi oldu. 2.’lik ödülü SCHNEIDER Elektrik San. ve Tic. A.Ş.’ye gitti. Imperıal Tobacco Sigara ve Tütüncülük San. ve Tic. A. Ş., 3’lük ödülünü alırken, Özgür Tarım Ürünleri İnşaat San. ve Tic. A.Ş. 4. oldu. Keskinoğlu Tavukçuluk ve Damızlık İşletmeleri San. Tic. A.Ş. 5. firma ödülünü aldı.

Moderatörlüğünü Ekonomi Gazetesi İstihbarat Şefi Aysel Yücel’in yaptığı panelde, Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, deprem bölgesindeki gözlemlerini aktarırken, sanayicilerin taleplerini dile getirdiler.

Ekonomi Gazetesi Genel Koordinatörü Vahap Munyar, “Pazarcık depreminde Malatya kent merkezi yıkıldı. Elbistan depreminde de ticaret merkezi yerle bir oldu. Kahramanmaraş’ta OSB’de fabrika binaları sağlam, sarsıntıyla bozulan makinelerin toparlanması zaman alacak” diyen Munyar, “2 OSB ciddi zarar almış. İki küçük sanayi sitesi, 2 bin atölye yok oldu. 1999 depreminden ders alınmadı. Felaket anlarında birbirimize ulaşıp destek, organize olmamız, hazırlığını yapmamız gerekiyor. 100 bin kişinin hayatını kaybettiği söyleniyor. Büyük bedeller ödendi. Bölgeye ciddi teşvikler verilmeli. Göçen insanların tekrar dönmesini sağlamamız gerekiyor. Çift maaş önerisi var. Birini işveren, birini devlet versin isteniyor. Hiçbir kentin tüm ilçeleri tamamen yıkılmış değil. İlçe bazlı teşvik yapılması lazım ki gerçekten ihtiyacı olan yerlere gitsin. Fabrikaların ayağa kaldırılması için” diye konuştu.

“Sebepleri gidermeye harcamadığımız parayı sonuçların telafisi için harcayacağız” tespiti yapan Yayın Kurulu Başkanı Dr. Şeref Oğuz, “Bu tarz olaylardan çıkarılan dersleri yazıyoruz. Ancak bir süre sonra unutuyoruz. Depremin öncesi, sırası ve sonrasına hazır olmalıyız. Unutup gideceğiz belki. Yıkılan bir bina ile yıkılmayanın farkını gördük. Deprem değil cehalet öldürür, ahlaksızlık öldürür. Müteahhitler, suçluyoruz ama asıl önemlisi işleyen bir denetime ihtiyacımız var. Krizden sonra ekonomist darbeden sonra demokrat depremden sonra da jeolog oluyoruz. En büyük denetim şirketi depremin bizzat kendisi. Deprem içerisinde yaşıyoruz. Ders biz öğrenene kadar devam edecektir” dedi.


Hakan Güldağ: “İskenderun’un içi çökmüş”
Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Türk demir çeliğinin yüzde 32’sini üreten İskenderun’da hasarın büyük olduğunu, ancak üretimlerin ufak ufak başladığını aktardı. “Adana ve Gaziantep’te organize sanayi bölgelerinde bir şey yok ama iş gücü kaybı var” diyen Güldağ sözlerini şöyle sürdürdü; “Adana’da yeniden deprem olacağı konusu gündemde, o yüzden korku var. Hatay Antakya için 8 bin sinyal, Kahramanmaraş’ta da 100 bin altına indi. İş gücünde ciddi problemler var. Çalışanlar gelmek istiyorlar ama ailelerini bırakamıyorlar. İş gücü; üzerinde durulması gereken bir konu. İş dünyasının en önemli taleplerinden bir tanesi. Şehirler tekrar ayağa kaldırılacaksa iş gücünün kaybedilmemesi lazım. Bölgenin en önemli talebi bu. Tersine geçici göçü teşvik etmek gerekiyor. Eğitimle ilgili de ciddi bir talep var. Özel okulların teşvikle, bedava eğitim vermesinin sağlanması gibi. Kalıcı konut, taleplerde son sırada bile değil, hiç konuşulmuyor. Bir şeylerin temelinin atılması lazımsa geçici barınma ve eğitim merkezlerine talep var. Sigorta meselesi de önemli bir talep… Mesela sağlam görünen bir fabrika binasının içerisine bakılmıyor, halbuki makineler çalışır durumda değil. Kısa çalışma ödeneğinden de yararlandırılmıyor durum böyle olunca. İşin içerisine girince detaylar kendisini göstermeye başlıyor… Mutlaka bir geri dönüşüm tesisinin de bölgede yapılması gerekiyor. Geri dönüşüm atık yönetimi de devreye alınması gerekiyor.”
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x
ESHOT’a kalite tescili
ESHOT’a kalite tescili
“İhtiyaç kredilerinin yerini kredi kartları aldı”
“İhtiyaç kredilerinin yerini kredi kartları aldı”