Ekonominin Çarkları Dönecekse İşveren de Düşünülmelidir
700’e yakın üyesi bulunan, üyelerinin %70’i genç ve %60’lık bölümü de sanayi sektörlerinde
Yayınlanma :
12.11.2015 15:13
Güncelleme :
12.11.2015 15:13


faaliyet gösteren işadamlarından oluşan ve üyelerinin firmalarında çalışan yaklaşık 40 bin iş
insanına ev sahipliği yapan EGİAD, asgari ücretin 1,300 liraya çıkarılmasına ve yeni kabine
çalışmalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Türkiye’nin en önemli genç iş örgütlerinin başında gelen ve üye portföyü içerisinde tekstil,
gıda, makina, inşaat, otomotiv, elektrik-elektronik, demir-çelik başta olmak üzere sanayi,
tarım ve hizmet sektörlerinden firmalar bulunan EGİAD, hükümetin planlandığı gibi asgari
ücretin 1,300 liraya çıkarılması konusuna olumlu baktıklarını ancak işverenin maliyet
yükünün de gözardı edilmemesini beklediklerini söyledi. Konuya ilişkin açıklama yapan
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, başta terör olayları olmak üzere son aylarda
yaşanılan belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalardan ötürü firmaların rekabette zorlandığını
belirterek, asgari ücrette yapılacak artış maliyetinin tamamen işverenin omzuna bindirilmesi
durumunda büyük sıkıntı yaşanacağının uyarısını yaptı. Asgari ücretin net 1,300 liraya
yükseltilmesinin işverene kişi başı aylık 437 lira, özel sektöre ise toplam 16 milyar lira ilave
maliyet yaratacağını belirten Kaya, işverenin bu yükü kaldırabilmesi için ödediği SGK
priminde belirli bir süre için de olsa indirime gidilmesi gerektiğini söyledi. Devletin de bu
sorumluluğun ve yükün altına girmesi gereğine vurgu yapan Kaya, “Siyasi belirsizlik ve
yaşanan saldırıların etkisiyle, 2015 yılı şirketlerin yatırımlarının etkilediği, euro/dolar
paritesinin dalgalandığı bir yıl oldu. 2015 hiç parlak geçmedi. 2016’dan yana da durum pek
parlak gözükmemekte. Ekonomide dünya piyasalarının daraldığı bir dönem içerisindeyiz.
Böyle bir dönemde bütün sorumluluğu iş dünyasının omuzlarına bindirmek ekonomiyi daha
büyük bir darboğaza sokmak demektir. Biz asgari ücretin arttırılmasına yönelik olumlu bir
yaklaşım sergiliyoruz. Hepimiz çalışanlarımızı düşünmekteyiz. Ancak işveren açısından
asgari ücretin 1.300 TL olmasıyla ilgili maliyet hesabının da değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu sorumluluğu işveren olarak tek başımıza üstlenmek haksızlıktır. Vergi avantajı
sağlanmalıdır. Asgari ücretin artışıyla ilgili karar verildiğinde aynı zamanda işverenin de
düşünülerek asgari ücretin vergi dışı bırakılması gerektiğini düşünüyoruz. Sigorta Prim
Desteği’nin daha fazla desteklenerek uygulamaya geçirilmesi de işveren açısından önem arz
etmektedir. Ekonomide denge adına işverenin de unutulmaması gerekir. İnanıyorum ki,
vatandaşın cebine girecek olan rakamı düşünen hükümet, işvereni de düşünecektir” dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin yaptığı
değerlendirmede, asgari ücretin artışından kaynaklanan yüklerin bir kısmının geçici olarak
devlet tarafından paylaşılabileceğini, ancak genel anlamda yükün özel sektörde olacağını
söylediğini hatırlatan EGİAD Başkanı Seda Kaya, İş dünyası olarak hükümetten destek
beklentileri olduğunu vurgulayarak, "Borcunu düzenli ödeyen mükellef için SGK primi
işveren payı şu anda yüzde 15.5. Bu oran üzerinde indirim sağlanması büyük katkı olur.
Ekonominin dengeye oturmasını istiyorsak bu destek gereklidir. Ücret artışı çalışanlara, vergi
indirimi uygulanması da işverene nefes aldırır” dedi.
Kadın Vekillere Aile Bakanlığı Dışında da Görev Verilmeli
Yeni kabineye ilişkin de değerlendirmede bulunan EGİAD Başkanı Seda Kaya, İzmir olarak
yatırımların ve desteğin artmasını beklediklerine vurgu yaparak, “Ana muhalefet partisinin
büyük oy oranı aldığı İzmir, iktidar partisi tarafından unutulmamalıdır. Hükümet kucaklayıcı
olmalıdır. Kabinede İzmir etkisini görmek istiyoruz” dedi. Avrupa Birliği Türkiye 2015
İlerleme Raporu’na da değinen Kaya, kadın vekil sayısının düşmesinin düşündürücü olduğunu
söyledi. Raporda, “Toplumsal Cinsiyet Ayrımcılıkla Mücadele Politikaları” nın Avrupa
standartlarına getirilmesine ihtiyaç olduğunun vurgulandığını ifade eden Kaya, “Türkiye’de
kadın bireylerin haklarının etkin bir şekilde koruma altına alması gerekmekte. Raporda, kadın
vekil temsilinin yüzde 13'le yaklaşık olarak 2011 seçimleri oranında olduğu belirtiliyor. 7
Haziran seçimlerinin ardından 97 kadın vekil Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girmeyi
başarırken; 1 Kasım seçimleri ile 82 kadın vekil Meclis'te görev yapacak. Kadın Vekil
sayısının zaten düştüğü Meclis’te kadınlara sadece Aile Bakanlığı görevi verilip ayrımcılık
politikası güdülmemelidir. Toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde kadınlarımız her bakanlığı
layığıyla yerine getirebilecek kapasitededir. Yeni Hükümet, Yeni Kabinesi’nde kadın
vekillere Aile Bakanlığı dışında da görevler vererek, cinsiyet eşitliğine yönelik yaklaşımını
olumlu yönde göstermelidir” dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: