Erdoğan'dan İzmir'e mesaj: "Yaşam kaliteniz ile ilgiliyiz"

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplu açılış töreni, ‘teşekkür mitingleri’ kapsamında kente seslenmek ve bir dizi program için İzmir'e geldi.

Erdoğan konuşmasına, “İzmir’in tüm Efelerine, kızanlarına, ilçelerindeki tüm kardeşlerime sevgilerimi yolluyorum” diyerek başladı.  Erdoğan, son 13 yılda İzmir’e yapılan yatırımları her alanda tek tek saydı.  Rakamların 30 milyar TL’yi aştığını ve İzmir’deki ihmal edilmişliği aştıklarını söyledi. İzmir’in kıymet bildiğini ifade eden Erdoğan, “İzmir’e her gelişimizde açılışlara katıldık. Bugün de Cumhurbaşkanı olarak toplu açılış töreni için geldik. Yaptığımız yatırımların toplam miktarı bellidir.  Düşünebiliyor musunuz 12 yılda bin 340 okulu İzmir’de yaptık. Ve 30 bin tablet bilgisayar verdik. Üniversite ve sağlık alanında çalışmalar yaptık. 2 bin 60 yataklı Bayraklı Şehir Hastanesi’nin inşaatı sürüyor. Tınaztepe hastanesinin çalışmaları da devam ediyor. Toplu konut alanında 15 bin 167 konut yaptık. Şu anda proje ihale çalışmaları sürenlerle birlikte 17 bin 610’a çıkıyor. Ulaşımda İzmir’in çehresini değiştirdik. Hızlı tren hattının çalışmaları başladı. İstanbul-İzmir Otoyolu tam 9 milyar dolarlık projedir ve sürüyor. Bu otoyolun diğer bölümleri ile birlikte çalışıyoruz. Üç hafta önce gittim helikopter ile köprüye baktım. Otoyolun tamamı bittiğinde İstanbul’a aracınızla 3,5 saatte gideceksiniz. Can güvenliği, yakıt tasarrufu olacak. Çandarlı Limanı’nın da altyapı işi bitti. Yat limanları, balıkçı barınakları devam ediyor. İZBAN’ı Selçuk ve Torbalı’ya bağlıyoruz. Kemalpaşa-Turgutlu Demiryolu, Konak Tüneli şehir trafiğini rahatlattı. Küçük Menderes Ovası’nı boydan bölen bölünmüş yol çalışmaları da devam ediyor” dedi.
Erdoğan, ayrım yapmadıklarını ifade etti. Erdoğan, “Biz şunu unutmayın Allahtan başka kimsenin huzurunda eğilmedik. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bizler yolumuza aynı gayretle devam edeceğiz. Milletimize verilmiş sözümüz var. Birileri yıllarca İzmir’i istismar ederken biz 12 yıl boyunca sadece hizmet ettik. Yapılan yatırımlar ile önceki yatırımları karşılaştırın. Havalimanı, yollar, hastaneler, okulların durumunu karşılaştırın. Üç, beş kat artan hizmetleri göreceksiniz.  Eskiden hastanelerin durumu nasıldı. Ne çilelerdi onlar. İlacımızı alamıyorduk. Şimdi böyle sıkıntı var mı? Ayrımcılık diye bir şey kaldı mı? Türk, Kürt, Laz, Arnavut’u ve Boşnak’ı ile ayrımcılık kaldı mı? Çünkü biz ‘yaradılanı Yaradan’dan ötürü severiz’ dedik. Kimsenin meşrebine ve mezhebine bakmadan hizmet götürdük. Milletin hizmetkarı olarak yola çıktık. Kimseyi ötekileştirmedik. Tek millet, tek bayrak, tek devlet… Biz bu yola böyle çıktık. Bugüne böyle geldik, devam edeceğiz. Millet ‘farklı etnik unsurları bağrında bulunduran ve barıştıran yapı’ demektir. Tek bayrak… İşte bayrağımız. Alternatif asla. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Tek vatan diyoruz. Vatan toprakları üzerinde kimse operasyona girişemez. Devlet içinde operasyona asla müsaade etmeyiz. Birileri çıkmış millet anlayışımıza farklı yaklaşıyorlar. Onlar ‘biz Kürtlerin temsilcisiyiz’ diyorlar. Yalan söylüyorlar. Benim Kürt kardeşlerime onların faydası olmadı. Çöplükten, susuzluktan, pislikten geçemezsiniz. Gidin belediyelerine bakın. Açık ortada. Delil budur. Çıktı enteresan şekilde açıklama yapıyor. CHP eskiden  ‘Kabe Arap’ın olsun, bize Çankaya yeter’ diyordu. Şimdi de bu HDP çıkmış ‘Kabe Arap’ın olsun bize Taksim yeter’ diyor. 1 Mayıs’ta söyledikleri budur. Bizim Kabemiz tektir. Bunlar halen Kürt kardeşlerimi istismar ediyorlar. Kürtçe meali Kuran’ı gösterdim. Üzerime Kılıçdaroğlu geldi. Kayseri’de ‘Erdoğan Kenan Evren gibi konuşuyor’ dedi. Kuran’ı istismar ettiğimi söyledi. Önce istismar kelimesinin ne anlama geldiğine bakmak lazım. Biz hamdolsun Kuran’la büyüdük, yola devam ediyoruz. Kürt kardeşlerimi istismar edenlere sesleniyorum. Diyanet’in hazırladığı Kuran mealinden niye rahatsız oluyorsun? Kalktılar ‘bunu Diyanet yaptırmadı’ dediler. Onlar da cevabı verdi. 10 bini aşkın Kürtçe mealli Kuran’ı gönderdik dedi. Onlar istismar ediyorlar. Biz ise yaşıyoruz. Diyanet, birçok dilde Kuran meali hazırlatıyor. Hatta Ermenice bile hazırlatıyor” diye konuştu.

Erdoğan konuşmasında İzmirlilere de mesaj verdi. Erdoğan, “Biz İzmirli kardeşlerimin yaşam tarzları ile değil yaşam kaliteleri ile ilgiliyiz. Herkese insan nazarı ile bakıyoruz. Diğer her şey sonra geliyor. Biz ‘inanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyor. Soruyorum. İzmir hizmetlerimizden memnun mu, devamını istiyor mu, 20123 hedeflerine sahip çıkıyor mu? Önümüzdeki dönemde İzmir’den çok daha güçlü, motive edecek destek gerekir diye düşünüyorum. Kurtuluş Savaşımızın zafer burcu İzmir yeni Türkiye’nin lokomotifi olacak. İzmir istiklal değil demokrasinin de öncü şehridir. 1947 de Rahmetli Menderes İzmir’e geldiğinde tüm baskılara rağmen kucağını açtı. Biz de 2001 yılında ‘yeter söz milletindir’ sözüne sahip çıktık. Ardından bu ahdimizi güçlendirmek için 2007 yılında Cumhurbaşkanını halkın seçmesi için Anayasa değişikliği yaptık. İzmir yüzde 49 destek verdi.  10 Ağustos 2014 tarihinde huzurunuza çıktık. Yüzde 52 oy ile Cumhurbaşkanı seçildik. İlk halkın seçtiği Cumhurbaşkanı olduk. 10 Ağustos yeni Türkiye’nin kapılarının aralandığı tarihtir. Yeni ve önemli bir aşamaya geldik. 7 Haziran seçimleri önemli bir dönemeçtir. Bu süreçten başkanlık sistemi ve yeni Anayasa’yı değiştirecek bir sonucu çıkartmamız gerekiyor” dedi.
Erdoğan, konuşmasında Avrupa ülkelerindeki seçim sonuçları üzerinden muhalefete mesaj gönderdi. Erdoğan, “Daha 81 vilayetimizi bile kucaklamayı başaramayanlar 1970 model siyaset tarzı ile ülkenin geleceğine talip olduklarını görüyoruz. Mevlana ‘dün ile beraber gitti ne kadar söz varsa can cazım. Yeni şeyler söylemek lazım’ diyor. İtalya yasa çıkartarak koalisyonları yasakladı. Ülkenin istikrar içinde yönetilmesi gerekiyor. Yine İngiltere’de iki gün önce seçim yapıldı. Sonuçlar enteresan bir şekil oldu.  Oyların yüzde 12’sini alan ırkçı bir parti bir milletvekili çıkarttı. Yüzde 4.7 ‘sini alan parti tam 56 milletvekili çıkarttı.  İngiltere’nin diğer bölgelerinde başarı elde edemedi. Üç partinin genel başkanı yenilgiyi kabul edip istifayı kabul ettiler. Ben ‘eğer birinci parti olamazsak istifa ederim’ diyordum. Bizde böyle bir şey yok. Niye koltuk sıcak... O koltuğa oturduktan sonra kalkamıyorlar.  Hadi iddialısın ‘birinci parti olamazsam çekileyim’ de… Bunlara, başkanlık sistemi gelince parlamentoda ekmek yok. O yüzden istemiyorlar.  Biz istikrarı sağladık. Milli gelirimizi arttırdık.  Devletin borçlanma faizi de düştü.  Mesele işini bileceksin, dürüst olacaksın. Biz sağlam bir miras bırakmak istiyoruz. Yeni Türkiye diyoruz. İzmir’e soruyorum yeni Türkiye’ye hazır mıyız? İzmir başkanlık sistemini destekliyor mu? Yeni Anayasayı istiyor mu? Bir kez daha demokrasiyi istiyor mu? Desteğiniz için hepinize teşekkür ediyorum” dedi.