ESİAD’dan ekonomi değerlendirmesi
Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği (ESİAD) tarafından düzenlenen “Türkiye Ekonomisinin 2018 Yılı Değerlendirmeleri ve 2019 Beklentileri” konulu toplantıda 2000-2018 yılları arasında Türkiye ekonomisi ile son dönemdeki gelişmeleri değerlendirerek 2019 yılına ilişkin beklentiler ve önerileri ele alındı. Toplantıda ayrıca “Türkiye Ekonomisine İlişkin 2019 Yılı ESİAD Beklentileri Anketi” sonuçları da açıklandı.
Yayınlanma :
27.12.2018 14:49
Güncelleme :
27.12.2018 14:49


“Reel sektör olmadan finansal sektör var olamaz”
Konuşmasında piyasadaki likidite sıkışıklığının her sektörün ortak sorunu olduğuna değinen Sivri, tüm piyasalarda tahsilat ve nakit sorununun giderek arttığını söyledi. “Esas olan reel sektörün üretimini ve istihdamını korumaktır. Bunun için reel sektörün ihtiyacı olan likiditenin piyasalara sağlanması, vadelendirme ve yapılandırmaların objektif ölçütlere göre sektörler bazında gerçekleştirilmesi ve performans sorunu olan aktiflerin bilançolardan temizlenmesi için bankacılık sektörüne ihtiyacı olan kaynağın sağlanması, maliyet baskısını hafifletmek adına istihdam üzerindeki kamu yüklerinin azaltılması çok önemli hususlar haline gelmiştir.
Reel sektör olmadan finansal sektörün var olamayacağı gerçeğinden hareketle, finansal darboğazın daha fazla yayılmasına ve kalıcı geniş hasar yaratmasına da fırsat vermeden, etkin önemlerin yapıcı bir yaklaşımla zamanında ve acilen alınması gerekmektedir. Önlemler zamanında alındığı takdirde 2019 yılının ikinci yarısından itibaren piyasalarda olumlu etkilerin görülmeye başlandığı bir yıl olması temennimizdir” diye konuştu.
ESİAD Ekonomik Gözlem Grubu Başkanı Muhittin Bilget ise yaptığı konuşmada yılın ilk altı ayında iç talepte olumlu yönde ciddi bir gelişme beklemediğini söyledi. Yılın ikinci yarısından itibaren alınacak tedbirlere bağlı olarak ekonomide ciddi bir toparlanma öngördüğünü belirten Bilget, işsizliğin önemli bir konu olduğunun altını çizerek, “2019’un ilk yarısında işsizlik yüzde 13-14 seviyelerini bulabilir, seçimden sonra doğru politikalarla ikinci yarıda bu seviye düşebilir. Enflasyon konusunda ilk yarıda çok önemli bir değişiklik beklemiyoruz, ikinci yarıda olumlu anlamda değişimler olabilir. Tarım sektöründe artık girdi bazında destekleme ve üretim planlamasına dayalı üretim artışını ve verimliliği önceleyen politikalara geçilmesi ve Türkiye ekonomisinde tarımın %6’lara düşen payının tekrar yüzde 10’lara yükseltilmesi ihtiyacı acil ve öncelikli bir konudur. Burada fiyat bazında destekleme yapamazsınız, girdi bazında maliyetleri destekleyebilirsiniz. Ayrıca üretim planlaması yapılması gerekiyor. Bu, liberal ekonomiye çok aykırı bir şey değil” şeklinde konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: