“Kaybeden ülke ve millet oldu”

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, yüzde 11’e dayanan işsizlik rakamlarının Türkiye’nin geleceği için kendilerini endişeye sevk ettiğini söyledi. Partisinin İzmir il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında son gelişmeleri değerlendiren Kılıç, işsizlik oranının yüzde 10.9’a ulaşarak son dört yılın rekorunu kırdığını, gençler arasındaki işsizliğin ise yüzde 20.2’ye çıktığını hatırlattı. Her beş gençten birinin işsiz olmasının siyasetin gündeminde yer almadığını kaydeden SP’li Şerafettin Kılıç, “Daha da üzücü olan ise, işsizlik sadece istatistiklere dayanan bir rakama indirgeniyor. Ekonomik sonuçları ele alınmıyor. Ciddi toplumsal sonuçları ele alınmıyor. İşsizlik verilerini oluşturan işsiz insanlar, sadece kuru bir rakamdan ibaretmişçesine görülüyor. Bir ülkeyi yönetenlerin temel görevi insanına iş olanağı sağlamak ve böylece halkın refah düzeyini yükseltmektir.” ifadelerini kullandı.

Dolar’ın yükseliş seyrine dikkat çeken Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Saray ile Merkez Bankası arasında yaşanan gerginliğe baktığımızda hedefe Merkez Bankası oturtuldu. Devletin tepesinden Merkez Bankası Başkanı’na bağırıldıkça bağrıldı. Gergin siyasi atmosfere bu gerilim de eklenince dolar aldı başını gitti, rekor kırdı. Peki, bu gerilimle dolar rekor kırdı da ne oldu? Uzmanların değerlendirmelerine göre bu yükselişten hazinenin borç yükü 30 ila 50 milyar doların üzerinde arttı. Üretim maliyetleri yükseldi. Maaşlar eridi. Cebimizdeki para eridi. Hayat pahalılığı arttı. Dış borç durduğu yerde çoğaldı. Sonuçta kaybeden ülkemiz oldu, milletimiz oldu.” diye konuştu.

Üretimin yok olma noktasına geldiğini, Türkiye’nin bir ithalat ekonomisine dönüştürüldüğünü savunan Kılıç, ülkenin bir zamanlar en güçlü olduğu tarım, hayvancılık ve tekstil sektörlerinde bile artık ithalatçı durumuna düştüğünü belirtti. Sıcak para ve borçlanmaya dayalı anlayıştan vazgeçilmediğini vurgulayan Saadet Partili Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: “Büyümenin sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması, faiz ve tüketime dayalı ekonomi anlayışı yerine üretim ve istihdama dayalı yeni bir ekonomi anlayışı uygulamaya konması, Türkiye’nin öncelikli konuları olmalıdır. Bunun için de Saadet Partisi’nin, rant yerine üretim-yatırım-istihdam merkezli ekonomik modelinin uygulanması lazımdır. Her çeşit israf ve yolsuzlukların kaldırılarak ulusal kaynakların harekete geçirilmesi lazımdır.”