“MİLLET EĞEMENLİĞİ EBEDİYEN SÜRECEK”
AK Parti Merkez Disiplin Kurulu Üyesi ve İzmir Milletvekili Av. Kerem Ali Sürekli 28 Şubat
Yayınlanma :
29.02.2016 10:26
Güncelleme :
29.02.2016 10:26


“Postmodern Darbesi” nin yıl dönümü dolayısıyla TBMM de gerçekleştirdiği basın
açıklamasında, 28 Şubat darbesinin sadece halkın iradesi ile seçilen meşru iktidara yönelik
değil, aslında bu milletin değerlerine, inançlarına, kültürüne ve iradesine karşı başlatılmış bir
saldırı olduğunu belirtti.
AK Parti İzmir Milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Necip Kalkan, Bilecik Mv. Halil Eldemir
ve Kütahya Mv. Ahmet Tan’ında eşlik ettiği basın açıklamasının “Post-Modern darbe olarak
da adlandırılan 28 Şubat sürecinin yıl dönümünde, bu zor ve karanlık süreçte, ülkemizin,
vatandaşlarımızın yaşadığı, acı hatıraları anmak, hafızalarımızı tazelemek, bu
olumsuzluklardan ders çıkarmak ve bu acıların tekrar yaşanmamasına katkı koymak
amacıyla” gerçekleştirdiklerini ifade eden Sürekli; 1960, 1971, 1980 ve 28 Şubat 1997
Postmodern darbelerinin utanç vesikaları olarak, siyasi tarihimizin kara sayfalarında yerini
aldığını belirtti.
Atatürk’ün “Egemenlik, Kayıtsız Şartsız Milletindir” ilkesine rağmen, darbeci vesayet
sisteminin, her seferinde Atatürk İlkelerini koruma bahanesine sığınarak, Egemenliğin mutlak
sahibi aziz milletimizin iradesini hiçe saydığını, bununla da yetinmeyip, uzun yıllar
sürdürülecek vesayet zincirleriyle milletimizin aklına, iradesine, beşeri ve inanç dünyalarına
meşruiyet dairesi çizmeye çalıştığına dikkat çeken Sürekli, konuşmasında şunları kaydetti;
“Kendisini her şeyin üzerinde gören vesayet sistemi, kendisinden o kadar emindir ki, doğal
hakkı olarak gördüğü müdahaleleri neredeyse her on yılda bir tekrarlamakta, vesayetin
borazanları da bunu “demokrasiye balans ayarı” adı altında meşrulaştırmaktadır.
Bu alışkanlıklarından vazgeçmeyen, millete rağmen, rejimi koruma kılıfıyla vesayetini
sürdürmek isteyen karanlık eller, yine bundan 19 yıl önce, 28 Şubat 1997 de, ülkemizde milli
iradeye kastederek, bir demokrasi katliamı yaşatmıştı.
Bu saldırıyı gerçekleştirenler, bu yaptıkları yetmezmiş gibi “bin yıl sürecek” diyerek
milletimize korku salarak vesayet zincirlerini sımsıkı sarmak istiyorlardı. Her ne kadar ismi
postmodern olsa da amaç hep aynıydı. Amaç ülkenin yönetimini millete vermemekti.
28 Şubatın acı hatıraları, bugünmüş gibi yüreklerimizi sızlatmaktadır. İşinden, okulundan
edilen, haksızlığa uğrayan, zulme maruz kalan insanların yaşadıkları da tüm canlılığıyla
gözlerimizin önündedir.
Ailesinin elinde avucunda ne varsa çocuklarına harcayan ancak sırf başörtülü diye hayallerini,
geleceklerini, üniversite kapılarında bırakan kızlarımızın feryatlarını, ailelerinin hayal
kırıklıklarını, acılarını unutmadık. İmam hatip okullarında okuyan yüzbinlerce evladımızın,
28 Şubat’ta neler çektiğini unutmadık.
Sadece bir siyasi partiye gönül verdiği için adeta lince uğrayan yüzbinleri unutmadık. O
dönemde Refah Partisinde siyaset yapan biri olarak tüm bu olumsuzlukların ve acıların en
yakın şahitlerinden birisiyim.
“Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya” dizeleri sanki bizim için söylenmişti ve öz
yurdunda mülteciymişsin gibi acılar çekiyordu yüzbinler.
Bundan 18-19 yıl önce bu acıların içinden gelen biri olarak Her şeyin sahibi Yüce Rabbime
Hamdolsun ki bugün artık, aynı dünya görüşüne sahip, bu sürecin tüm kara izlerini silen ve
bunun yanında 14 yıl boyunca ülkemize adeta çağ atlatan AK Partinin bir neferi olarak, bu
gün bu kürsüden, bu süreçleri acı bir hatıra olarak sunuyorum.
Buradan 28 Şubat Sürecinin en büyük mağduru olan ve dünde vefatının 5. Yıl dönümünü yâd
ettiğimiz, Merhum Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle anıyorum.
Ayrıca bin yıl sürecek denen zulüm dönemini, Aziz Milletimizin de desteğiyle, her türlü
baskıya, şantaja, entrikalara karşı cesaretle, inançla, yılmadan mücadele ederek vesayet
zincirlerini teker teker kıran, herkesin kendisini eşit hissetmesini, toplumsal kardeşliğin tesis
edilmesini sağlayan, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve ekibine
milyonlarca 28 Şubat Mağduru adına şükranlarımı sunuyorum.
28 Şubat'ı yapanlar şu an vicdanlarıyla hesaplaşıyor ve kimse onları hatırlamıyorken, o dönem
mazlum olan milyonlarca vatandaşımız işte şimdi dimdik ayaktayız. Ve şu an milletimizin
herhangi bir kesiminin de aynı haksızlıklara, zulümlere uğramaması için mücadele ediyoruz
ve edeceğiz.
Rabbim bir daha bu millete 28 Şubatlar yaşatmasın. Bu kötü tecrübelerden aldığımız
derslerle, birbirimizle ve küçük hesaplarla uğraşmadan, hep beraber, bütün enerjimizle büyük
ve güçlü Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.”
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: