Özdağ; “Kıbrıs’ın Garantörü Türkiye’dir”
20 Temmuz 1974’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde gerçekleşen Barış Harekatının 41. Yıldönümü
Yayınlanma :
21.07.2015 11:04
Güncelleme :
21.07.2015 11:04


nedeniyle açıklamada bulunan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Bu anlamlı günde
ekonomik kriz içerisinde ki Yunanistan’ın Türk Lirasını tercih etmesi ve komşu ülke Türkiye olarak
Yunanistan’a ekonomik desteğe hazır olmamız bugünkü barışın ne derece olduğunun göstergesidir.
Ümit ediyorum ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ni bir gün başta Yunanistan olmak üzere tüm
Dünya tanıyacaktır” dedi.
Ekonomik kriz içerisinde ki Yunanistan’da Türk lirasının kullanılması ve tercih edilmesi aynı zamanda
bazı kesimlerin ‘Yunanistan bu krizden kurtulmak için Türkiye’ye bağlansın’ önerileri hakkında da
değerlendirmede bulunan AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Bu öneriler ve Türk
Lirasının Yunanistan’da tercih edilmesi şu anda Türkiye’nin ne kadar doğru yönetildiğini gösteriyor.
1978 ve 1999 yıllarında Türkiye’de de buna yakın krizler yaşanmıştı ama AK Parti dönemlerinde
demokrasiyi siyasi istikrarla, siyasi istikrarı da ekonomik istikrarla taçlandırdı ve bugün bölgesel aktör
olma yolunda büyük bir mesafe katetti. Yunanistan ise bunu yapamadı. Bu Türkiye adına sevindirici
bir gelişme ama biz Yunanistan’ın kimseye muhtaç olmadan yaşamasını isteriz ama komşumuz olarak
daha önce de Bakanlarımızın ifade ettiği gibi her türlü yardıma hazırız. Bu örnek 13 yıldır AK Partinin
başarısını çekemeyen illegal örgütlere, eğmen güçlerin taşeronlarına, gerekse de muhalefet
partilerine mesajdır diye düşünüyorum. Türkiye şu ana kadar 5 Milyar Dolar civarında dış ülkelere
yardım, hibe yaptı. Suriye’den gelen 2 Milyar Dolar harcama yaptı. Bir twetter’da öneri vardı
hatırlarsınız; ‘İnönü döneminde alamadığımız veyahut almaya çekindiğimiz 12 adaları versinler. Biz de
Cuma namazı çıkışında ilk taksitleri olan 1.6 Milyar Euro’yu öderiz’ gibi tweet atılmıştı. Bu Türk
milletinin kendisine olan güvenin ve siyasi istikrarın ekonomik istikrarla taçlandırdığının bir örneği. Biz
Yunanistan’ın AB ile anlaşma sağlayarak borçlarını ödeyen, dar boğazdan kurtulan ve Türkiye ile
geçinen bir ülke olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Özdağ açıklamalarına şöyle devam etti; “Kaptanı Derya Piyade Paşa tarafından Kıbrıs Osmanlı Devleti
döneminde Osmanlı topraklarına dahil edilmişti. Osmanlı’nın zayıflamasıyla birlikte bu topraklar
İngiliz’lerin eline geçti. Ardından’da Yunanistan ‘Büyük Yunanistan’ idealini gerçekleştirmek için
Kıbrıs’ı ele geçirmek için çalışmalar yaptı. Türklere karşı suikastlar, Türklere ikinci sınıf insan
muamelesi yapma, çocukları küvette öldürmelere kadar insanlık dışı uygulamalar yapıldı. Daha
sonraki yıllarda Adnan Menderes döneminde bunu önleme adına bir takım çalışmalar yapıldı.
Ardından da Menderes döneminden 1974 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetleri kendisini modernize etti
ve Kıbrış’la ilgili yapılan zulümleri gördü. Çünkü biz orada Garantör devlettik. Bu nedenle yapılanlar
karşısında Türkiye ve İngiltere’nin müdahale etme hakkı vardı. 1974 yılında yapılan zulümler
tahammül edilmez seviyeye ulaşınca Kıbrıs Türklerinin Garantör devlet olan Türkiye Cumhuriyeti
Devletinden yardım istemesi neticesinde Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit’in döneminde 20
Temmuz 1974’de bir barış harekatı yapıldı. Önemli olan konu orada Türklerin ve Rumların can
güvenliğini sağlamaktı. Bunun kabinde Rauf Denktaş ve Fazıl Küçük’ün başlattığı mücadele Rauf
Denktaş’la birlikte zirveye ulaştı. 20 Temmuz’da gerçekleşen barış harekatından sonra orada Kuzey
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti kuruldu. Bazı ülkeler Kuzey Kıbrıs’ı tanırken bazı ülkeler ise egemen
güçlerin baskısı neticesinde tanımaktan vazgeçtiler. 1974 yılından bugüne kadar o topraklar üzerinde
ayakta tutunma çalışan bir Türk toplumu var. Kıbrıs’ta Güzey Kıbrıs Rum Devleti ve Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti olmak üzere iki devlet var. Biz orada Annan Planı ile barış istediğimizi bir kez daha
gösterdik. Ama Annan Planına riayet etmeyen bir Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Devleti var. Bunun
beraberinde maalesef AB topluluğu var. Kıbrıs Barış Harekatının yıldönümü nedeniyle Rauf Denktaş,
Fazıl Küçük ve orada mücadele veren Türk Silahlı Kuvvetleri teşkilatının değerli kahramanlarını,
şehitlerini rahmetle anıyor, ailelerine sabırlar diliyorum. O gün o kararı alan Türkiye Cumhuriyeti
Devletinin iktidar koalisyon ortakları Erbakan ve Ecevit’i rahmetle anıyorum.
“Türkiye’nin 1920’de başlayan tarih sarkacı 1938 yılında Hatay’da devam etmişti. 1974 yılında da
Kıbrıs’la devam etti. ‘Biz Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ diyen bir milletiz” diyerek sözlerine devam eden
Özdağ, “Ama Türklerin bulunduğu topraklarda Türklere; Kerkük’te, Musul’da, Süleymaniye’de veya
Müslüman soydaşlarımızın bulunduğu Bosna Hersek gibi yerlerde hangi zulüm yapılmışsa o zulme dur
demeyi, Ekonomik, siyasi, askeri ve her alanda yanlarında yer almayı bir vazife terakki ediyoruz.
Türkiye güçlü bir devlet. 20 Temmuz 1974 yılında meşalesi tutuşturulan bağımsızlık ve yeni Türk
Devleti hayalinin gerçekleşeceğini, Türkiye güçlendikçe Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin de
tüm Dünya tarafından tanınacağı kanaatindeyim” ifadesinde bulundu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: