Sanatçı toplumun sorunlarını dile getirmeli
Ege Üniversitesi 6. Uluslararası EgeArt Sanat Günleri kapsamında, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde “Sanatın Toplumsal İlişkileri” adlı panel düzenlendi. Panele, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Prof. Hüsnü Dokak, Prof. Dr. Mehmet Yılmaz, Prof. Mümtaz Demirkalp ve sanatseverler katıldı.
Yayınlanma :
11.12.2015 12:31
Güncelleme :
11.12.2015 12:31


“RESMİ YOLLARLA SANAT İLERLEYEMEZ”
Prof. Dr. Mehmet Yılmaz sanatın toplumsal ilişkisi konusunda sanatı özneyle bağdaştırdıklarını ve konuyu somutlaştırmak için sanatçının toplumsal ilişkisine değindiğini belirtti. Prof. Dr. Yılmaz, sanatın sınırlı bir çemberde cereyan ettiğini söyleyerek “ Kendimi köye gidince yalnız hissediyorum çünkü benim gibi düşünen çok kimseler yok” dedi. Güzel sanat fakültelerinin günümüzde 103 tane olduğunu ve sınırlı çemberin aşıldığını anlatan Prof. Dr. Yılmaz, teknoloji ile birlikte herkesin sanatçı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “ Sanat resmi yollarla ilerleyemez, devlet bizi engelleyen, engellemek için destekleyen bir kurumdur” diye konuştu.
SANATSAL ÖGELER TAKLİTLERE DÖNÜŞTÜ
Bir rastlantı sonucu karşılaştığı Trabzon’da bulunan tarihi İskender Paşa Camii’nin dış mekanının tarihi yansıtırken iç mekanın kağıt kopyalarla kaplı olduğunu gören Prof. Mümtaz Demirkalp, “Sanatsal ögeler artık yüzünü teknolojinin olanaklarıyla çoğaltım coğrafyasına çevirmiş, bu coğrafyanın kaynağı olan taklidin orijinali bizi sadece şaşırtan tekrarlara dönüştürmüştür. Yeni Ankara’da yeni Trabzon’da tüm kentlerde taklitlerin arasında orijinal olanı bulmak artık rastlantıya kalmıştır” dedi. Kaygı duyulan aynı zamanda cesaretlendiren sanatın, toplumun her yerinde olduğuna değinen Prof. Demirkalp, “Günümüzde tanımını arayan sanat ile tanımını arayan sanat duyarlılığı tarihten yararlanarak yeniden inşa edilebilir kararlılığı, çağdaş kent yaşamında sanat ve toplum birlikteliğinin hedefidir” dedi.
“SANATÇILAR ENTELEKTÜEL İNSANLARDIR”
Türk resim ve heykel tarihinin batı ülkelerine göre geriden geldiğini dile getiren Prof. Hüsnü Dokak, “ Sanatçılar aydınlanma dönemine kadar özgür değillerdi; ancak aydınlanma döneminden sonra otoriteye karşı eleştiride bulunulmaya başlamışlardır” dedi. Türk resmi ve heykelinin Cumhuriyetle geliştiğini belirten Prof. Dokak “ 1990’dan sonra genç sanatçılar kendi kimliklerini ortaya koymakta daha özgürleşti. Sanatçının en iyi malzemeyle düşüncelerini en iyi şekilde ortaya koymak gibi bir şansı vardır, buna rağmen bir düşünceye sahip değilse sanat yapmasına gerek yoktur. Sanatçılar toplumun sorunlarını dile getirmelidir” diye konuştu. Prof. Dokak, sanatçıların entelektüel insanlar olduğunu söyleyerek “Entelektüel demek bir toplumda yanlış giden bir şeyi ısrarla gündemde tutma, onu tartışmaya açma ve doğrusunu buluncaya kadar ısrarcı olmaktır. Beceri kullanarak bir sanat yapmanın günümüzde değerinin kaldığını düşünmüyorum” dedi.
Panelin sonunda EÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz panelistlere plaketlerini takdim ederek, “Gerçekten toplumu ilgilendiren önemli konulara değinerek bizlerde farkındalık yarattınız. Hepinize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: