Seminer büyük ilgi gördü

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 8 hafta boyunca “Aydınlanma ve İnsan” başlığıyla düzenlediği felsefe seminerleri tamamlandı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlenen ve büyük ilgi gören seminerleri, 3 bine yakın katılımcı izledi. 8 haftalık etkinlik maratonunda sırasıyla Prof. Dr. Betül Çotuksöken, Doç. Dr. Kurtul Gülenç, Yard. Doç. Dr. Ezgi Ece Çelik, Doç. Dr. Ahu Tunçel, Doç. Dr. Özlem Duva, Doç. Dr. Metin Bal, Prof. Dr. Kubilay Aysevener konuşmacı olarak yer aldı. "Düşünüyorum O Halde Özgürüm" sloganıyla yapılan seminerlerin son gününde konuşan Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ioanna Kuçuradi ise aydınlanma ve etik kavramını anlattı. Alanında dünyanın önde gelen bilim insanları arasında yer alan Prof. Dr. Kuçuradi'yi dinlemek üzere gelenler salona sığmayınca, salon dışına da ekran ve ses düzeneği kuruldu. Katılımcılar yaklaşık 4 saat süresince Prof. Dr. Kuçuradi'yi büyük bir dikkatle dinledi.
 
Etik değerler ve insan onuru
Etik eğitiminin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kuçuradi, "En başta bu etik değerler insan onurunu oluşturuyor. Çünkü insan onuru insan türünün etik başarılarından ve bu başarıların insan türü için yarattığı sonuçların bilincinden oluşuyor. Bu başarılar insanı belirli bir şekilde muamele görmeye ve başkalarına bu şekilde muamele etmeye mecbur kılıyor" diye konuştu. Etik bir yaşam sürebilmek için her şeyden önce etik değer bilgisine ihtiyaç olduğunu belirten Ionna Kuçuradi şunları kaydetti:
"Genç insanlara yönelik sadece ideolojik ve dinsel değil satanizm ve Mavi Balina gibi çeşitli türden beyin yıkama ve etkilerle karşı karşıya olduğumuz bir zamanda etik eğitimi ve sık sık sözü edilen değerler eğitimi nasıl yapılabilir? Etik alanında bu aydınlanma nasıl gerçekleşebilir? Örneklere dayanan değerler bilgisiyle, varsa yaşamdan ortak örneklerle, ama daha çok edebiyat eserleri ve filmlerden dikkatle seçilen örneklerle olabilir. Eğer bunların benimsenebileceği umudunu taşımak istiyorsak bu eğitimi 'Sokratik Metot'la yapmak gerekir. Yani istediğimiz konuyu doğrudan söylemekle değil, eğitilene buldurmakla. Yani sorulara sorularla cevap vermekle. Unutmamamız gerekir ki etik eğitimi için bu eğitimi 'Sokratik Metot'la yapmak üzere eğitilen ve bu eğitimin neleri başarabildiğinin farkına varabilen aydınlanmış öğretmenler gerekiyor. Acaba öyle öğretmenler yetiştirebiliyor muyuz?"