*Prof. Dr. Hepcan, “Ekolojik ağlar, yeşil alanlar oluşturmalıyız. Kentin
gelişimine bakmak bize gelecek için önemli ipuçları verir”
*Prof. Dr. Erdem, “Medya farkındalığımızı çevresel sorunlara karşı
artırdı. İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği
zekası, merakı ve ilgisi olmasıdır. İnsanoğlu dünyaya geldiği anda
diğer canlılardan farkı yoktur, bir tek farkı öğrenebilir olmasıdır”
** Prof. Dr. Tatlıdil, “Kentler kimliğini kaybettiği anda kendi içinde de
bir yokluk, güvensizlik duygusu yaşar. Çarpık yapılaşma buna sebep olur.
Her şey çarpık olunca ilişkilerde çarpık oluyor” diye konuştu.
Bornova’da “Kent ve İnsan” konulu panelde konuşan
Ege Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Ümit Erdem, “Ufuk çizgisine
baktığımızda hafif dalgalanmalar yerine keskin, inişli çıkışlı bir çizgi görüyorsak bu
tehlikenin işaretidir” dedi.
Bornova Uğur Mumcu Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Çevre Farkındalığı
Sempozyumu” kapsamında İzmir’in, Türkiye’nin ve Dünya’nın çevresel sorunlara bakışı
“Kent ve İnsan” konulu panelde ele alındı. Panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Şerif
Hepcan, Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, Prof. Dr. Ümit Erdem ve Prof. Dr. Nuri Azbar katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını Ege Üniversitesi Kültür Hizmetleri Şube Müdürü Orhan
Kozan yaptı.
‘Ekolojik Açıdan Sürdürülebilir Kentler’ başlıklı sunumda kentleri 5 şekilde
değerlendiren Prof. Dr. Şerif Hepcan, “Kentler bir habitattır. Kentler ekosistemdir.
Kentsel ekosistemler bağlantılı ve dinamiktir. Her kenti oluşturan temel yapı taşları vardır.
Kenti mümkün olduğu kadar uyum sağlayabilir ve esnek planlayıp tasarlamak gerekir”
diye konuştu. Prof. Dr. Hepcan, “Ekolojik ağlar,yeşil alanlar oluşturmalıyız. Kentin
gelişimine bakmak bize gelecek için önemli ipuçları verir” dedi.
‘Kent Sosyolojisi’ hakkında sunum yapan Prof. Dr. Ercan Tatlıdil ve Prof. Dr. Ümit
Erdem, konuşmalarını video ve resimlerle desteklediler.
Prof. Dr. Ümit Erdem, “Medya farkındalığımızı çevresel sorunlara karşı
arttırdı.İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği zekası, merakı ve ilgisi
olmasıdır.İnsanoğlu dünyaya geldiği anda diğer canlılardan farkı yoktur, bir tek farkı
öğrenebilir olmasıdır.Öğrenebilir bir hayvandır.Bütün atalarımızın bizlere öğrettiği şeyleri
geleceğe aktarmamızdır.Öğrenme olayının yaşandığı her alan bir eğitim alanıdır.Çevrede
böyle bir eğitim alanıdır. Ufuk çizgisine baktığımızda hafif dalgalanmalar yerine
keskin, inişli çıkışlı bir çizgi görüyorsak bu tehlikenin işaretidir” dedi.
HER ŞEY ÇARPIK OLUNCA, İLİŞKİLER DE ÇARPIK OLUR
Köylerden kentlere karşı hızla artan bir nüfus yoğunluğunun olduğunu bu da kentleri
içinden daha zor çıkılabilir bir hale getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Ercan Tatlıdil, “Kentler
kimliğini kaybettiği anda kendi içinde de bir yokluk, güvensizlik duygusu yaşar.Çarpık
yapılaşma buna sebep olur.Her şey çarpık olunca ilişkilerde çarpık oluyor.Mülteci
sorunları,yoksul sokaklar ve insanlar arasındaki büyük uçurumlar kentlerin kimliğinin
kaybolmasına sebep olmaktadır.Plan ve uzman kullanmamamız bu durumlara yol
açıyor.Alt yapıya önem verilmelidir.Bilimsel olguların hepsiyle bu yolda yürümeliyiz”
Kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Nuri Azbar ‘Yeşil Üniversite-Yeşil Kent’
başlıklı konuşmasında çevre, atıklar, şehirler, eğitim, su, ulaşım, enerji ve iklim
değişikliği, yeşil binalar ve alt yapı üzerinde durdu.Yapılan çalışmalar ve araştırmalar
üzerinden konuşmasını tamamladı.
Tatlıdil, “Çarpık yapılaşma olunca ilişkilerde çarpık oluyor”
26 Nisan 2016 - 13:18
YORUMLAR