Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Formu

Türkiye ve Yunanistan arasında iş birliği konularının değerlendirildiği Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Formu İzmir’de Vali Toprak’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
İzmir Hilton’da Gerçekleştirilen Foruma; İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yunanistan’ın Ankara Büyükelçisi Kiriakos Loukakis, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Yusuf Öztürk, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli ile Türk ve Yunan turizm ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Formunda Konuşan Vali Toprak; “Öncelikle Yunanistan Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosluğu ve İzmir Deniz Ticaret Odası İzmir Şubemizin koordinesinde gerçekleştirilen Türkiye-Yunanistan Deniz turizmi yatırımları Formu münasebetiyle ilimize gelen saygıdeğer misafirlerimize tekrar hoş geldiniz diyor sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. İzmir olarak böylesine önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan; siz saygıdeğer hanımefendileri ve beyefendileri ilimizde misafir etmekten büyük bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Deniz turizmi ve turizm sektöründeki yatırımların ele alınıp değerlendirmelerin yapılacağı Forum’un verimli ve başarılı geçmesini temenni ediyorum.  İzmir’de Deniz Ticaret Odası İzmir Şubemiz, güzide bir meslek kuruluşumuz olarak ülkemizin ve ilimizin sosyo-ekonomik anlamda tüm yönleriyle gelişmesinde ve kalkınmasında etkin rol oynamaktadır. Bunlardan biri de şüphesiz ki bugün burada bir araya gelmemize vesile olan Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Formu’dur. Dolayısıyla Yunanistan Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosluğu ve Deniz Ticaret Odası İzmir Şubemizin saygıdeğer yöneticileri ve mensupları başta olmak üzere Formun organizasyonda emeği geçen tüm kişi ve kurumlara da ayrıca teşekkür ediyorum.
İki Ülke Arasındaki Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerin Hem Nitelik Hem de Hacim Olarak Gelişmesi, Diyalog Ve İşbirliğine Yönelik Bir Mekanizmadır
 Malumlarınız olduğu üzere, son yıllarda yeni bir döneme giren Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin güçlendirilmesine yönelik çeşitli mekanizmalar geliştirilmiştir. Bu mekanizmaların etkisiyle; iki ülke arasında giderek sıklaşan üst düzey temaslar ve ziyaretler, iyi ilişkilerin güçlendirilmesinde somut sonuçlar elde edilmesine büyük katkılar sağlamaktadır.
 Türkiye ile komşumuz Yunanistan ilişkilerinin siyasi, ekonomik ve ticari alanlarda hem nitelik hemde hacim itibariyle giderek gelişmesi,diyalog ve işbirliğine yönelik bu mekanizmaların somut sonuçları olarak değerlendirilmektedir.
 Özellikle Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ile Yunanistan Başbakanı Sayın Aleksis Çipras’ın 8 Mart’ta, İzmir’de gerçekleştirdikleri 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı ile iki ülke arasında esen dostluk rüzgârlarının yeni bir aşamaya geçtiği bilinmektedir.
Ünlü Türk-İslam Düşünürü Yunus Emre’nin Hem Sosyal Meselelere Hem De İşbirliklerine Dair Anadolu’da Yaygın Bir Deyimi Vardır: “Bölüşürsek Tok Oluruz…..!”
Bu son ziyaret neticesinde; ulaşım ve turizm başta olmak üzere imzalanan işbirliği anlaşmalarıyla ikili ilişkilere her alanda yoğunluk ve derinlik kazandırıldığı büyük bir memnuniyetle müşahede edilmektedir. Türk-Yunan işbirliği ve diyalogunun gelişmesi konusunda iki ülkede gösterilen kararlılık ve bunu teyit eden gelişmelerin, Ege’nin her iki yakasında yaşayanlar tarafından da büyük bir memnuniyetle karşılandığını biliyoruz.
Şüphesiz ki, tarih boyunca kültür ve medeniyetler merkezi olmuş Ege’nin iki yakası, birçok alanda işbirliği yapılabilecek büyük bir potansiyel sunmaktadır. Birçok noktada ortak bir kültürü paylaşan iki ülke halkının ve kurumlarının ortak çıkarları etrafında bir araya gelerek bu yöndeki imkânları beraber araştırmalarının son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Ünlü Türk-İslam düşünürü Yunus Emre’nin hem sosyal meselelere hem de işbirliklerine dair Anadolu’da yaygın bir deyimi vardır: “Bölüşürsek tok oluruz” diye. Bu deyimin iktisadi terminolojideki karşılığı; “Ege’nin zenginliğini hep beraber artırıp, hep beraber paylaşabilirizdir.
Kazan kazan anlayışıyla yapılacak bölüşmenin, başarılı bir işbirliği geliştirmenin iki ülke halklarını, hedeflerine ulaştırmanın da ötesinde,hedeflerini yukarı seviyelere çıkarmalarının yolunu açacaktır. Ege’yi, ticari ilişkilerin ve kültürel etkileşimlerin yaşandığı bir bağlantı denizi olmasını sağlayacaktır.
Ege Denizi’nin Her İki Yakası Eşsiz Doğal, Kültürel Ve Tarihi Güzellikleri, Tüm Yıla Yayılabilen Turizm Olanakları, Konaklama ve Ulaşım Altyapısı İle Turizm Pastasından Daha Fazla Pay Alınabilmesi İçin Her Türlü İmkâna Sahiptir 
Bildiğiniz gibi Bölgemiz; Doğu ve Batı’nın buluştuğu siyasi, ekonomik, kültürel ve beşeri alışverişlerin gerçekleştiği bir kavşak noktası işlevi görmektedir. Bu jeo-stratejik avantajlarımızı, işbirliği yaparak ekonomik avantajla birleştirirsek bundan iki ülke de kazançlı çıkacaktır. İki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmeleri aynı zamanda bölgede son derece etkili bir güç oluşturmalarını da sağlayacaktır.
Bu bağlamda Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Forumu’nda alınacak kararların ve yatırımcılar arasında yapılacak görüşmelerin önemli bir merhale olacağına inanıyorum. Malumlarınız olduğu üzere, dünyada büyük bir ekonomik güç teşkil eden turizm sektörü; son dönemde olduğu gibi çeşitli sıkıntılara paralel zaman zaman inişli-çıkışlı seyir izlese de, dünyada hızlı gelişen ve büyüyen sektörlerin başında yer almaya devam etmektedir.
Ege Denizi’nin her iki yakası da; eşsiz doğal, kültürel ve tarihi güzellikleri, uygun iklim koşulları, tüm yıla yayılabilen turizm olanakları,konaklama ve ulaşım altyapısı ile turizm pastasından daha fazla pay alınabilmesi için her türlü imkâna sahiptir.  Özellikle güneş-deniz-kum turizmi, sağlık turizmi, termal turizm, kültür turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi, yat ve kruvaziyer turizmi ile gurme turizmi gibi bir çok turizm alanında önemli bir potansiyel bulunmaktadır.
İki Ülke Sanayiden Tarıma, Limanlar Arasındaki İşbirliğinden Taşımacılığa, Enerjiden Ticarete, Kültürden Sanata Kadar Pek Çok Alanda Ekonomik, Ticari, Sosyal ve Kültürel İşbirliği Olanakları Mevcut
İki ülkenin deniz turizmi yatırımcılarının bir araya geldikleri bu Forumda belirlenen konularla birlikte destinasyonların entegrasyonu, alternatif turizm çeşitlerinin geliştirilmesi gibi hususların da ele alınarak tartışılması iki ülkenin turizmine güçlü bir katkı koyacaktır.
Bununla birlikte iki ülke arasında turizmin yanı sıra sanayiden tarıma, limanlar arasındaki işbirliğinden taşımacılığa, enerjiden ticarete, kültürden sanata kadar pek çok alanda ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel işbirliği olanaklarının mevcut olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Diğer taraftan iki ülke arasındaki ulaştırma alt yapısının tüm ulaşım modları bakımından; özellikle Kıyı Ege kesiminde bulunan illerimiz ve ilçelerimiz arasında deniz ulaştırmasının daha da geliştirilmesinin, limanlar arasındaki işbirliğinin, kültürel, ekonomik ve ticari ilişkilerimize ivme kazandıracağını biliyoruz.
Bu noktada, İzmir Limanı ile Selanik Limanı Otoritesi arasında imzalanan mutabakat zaptını çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum. Malumlarınız olduğu üzere Türkiye- Avrupa Birliği ilişkileri son dönemde yeni bir ivme kazanmıştır. Ülkemiz Avrupa Birliği’ne tam üyelik yolunda ilerledikçe, başta hizmetler sektörü olmak üzere her iki ülke ekonomisinin birbirleriyle entegrasyon düzeyinde ciddi bir artış sağlanacağı açıktır.
Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin ikili ekonomik işbirliğinin yanı sıra Avrupa Birliği ve bölgesel girişimler çerçevesinde ele alınmasının, Türk-Yunan ortaklığı için yeni fırsatlar doğuracağına inanıyorum.
Sözlerime son verirken; iki ülke arasındaki siyasi, kültürel, ticari ilişkilerin ve işbirliğinin artarak devam etmesinde önemli bir platform olan Türkiye-Yunanistan Deniz Turizmi ve Yatırımları Forumunu düzenledikleri için Yunanistan İzmir Başkonsolosluğu’na, Forumu düzenleyen ve ev sahipliği yapan Deniz Ticaret Odası İzmir Şubemize ve her türlü katkıyı sunanlara, emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür ediyorum.