Bir sanat dalıyla uğraşmak stresle ilişkili hormonların azalmasına da sebep olur. Bu kadar insana dokunan bir şeyin tabii ki de psikoloji ile yollarının kesişmemesini beklemezdik. Sanat ve psikolojinin en belirgin kesişim noktası: Sanat Terapi
Sanat terapide amaç sanat eseri üretmek ya da çok iyi bir performans sergilemek, iyi bir ürün çıkarmak değildir. Amacımız sadece ifade etmek ve içsel süreçlere ulaşmaktır. Kişi burada tamamen performans kaygısından uzak bir yerde durmalıdır. Böyle durabilmesi onun yaratıcılığını da açığa çıkarır. Sanat terapisinin öncülerinden ShaunMcNiff ‘’Yaratıcılık, insan ruhunun doğal tedavisidir.’’ diyerek bunu çok iyi özetlemiştir. Yaratıcı süreç esnasında birey ‘şimdi ve burada’dır. Bu hâl, geleceğin kaygısı-geçmişin zorlayıcı duygularından sıyrılmamızı sağlar.
Sanat terapisi özellikle çocuklarda ve kendini ifade etmekte zorlanan bireyler için idealdir. Ayrıca bu grup haricinde olan kişilerin terapi sürecinde de bazı konularda sözden ötesine ulaşmak gerekebilir. Sanat terapi bize bunu verir. Bilinçdışında olanın bilince gelmesini ve ‘’daha az korkutucu’’ olarak ifade edilmesini sağlar.
Sanat terapisinde resim, müzik, dans, hareket, yazma ve dramayı kullanırız. Kişinin kendi ile ilgili farkındalığa ihtiyacı olduğunda, özgüven problemlerinde, anksiyete, depresyon, yas, kayıp gibi birçok konuda sanat terapisinden destek alırız.
Sanatla ve iyilikle kalın : )
Yorumlar
Kalan Karakter: