YILDIZ TOZU DÜŞÜNCELERİ

Evrenin başlangıcında sözü edilen büyük patlama ve süren yıldız patlamalarının sonuçları olan bizler;bu patlamanın tozlarından olduğumuzu unutmamalıyız. Unutursak veya akılda tutmayı yararsız görürsek; “güncel akla” koşullanmışızdır.

Ayrıca güncel aklı, abartma hastalığımızı; en büyük çözücü, her derde deva “aspirin” olarak kullanmamız, daima yüksektir. Bir de üstüne titrler alırsak sorma gitsin!

Böyle “donanımla” elimize alacağımız onay mührü eşliğinde, önümüze gelenleri ayırmaya başlar; ıslak mührü vururuz: “geçerli”, “geçersiz; “fantezi”, “saçmalık”, “uyduruk”. Yine de açıklamalarımızı sürdürüyoruz.



1-“Kuru ve yaş ne varsa hepsi saklı levhadadır” Kuran ifadesi olası saçmaları da içermektedir.Bu sonsuz cennet ve cehennemin ilahi sonsuzluğun içinde olması gibidir. Öyle ki kınanan, “boş lakırdı” “boş söz”… nitelemeleri dahi yat altına alınanın ortaya çıkışı, yada bir şekilde ortaya sekişidir (ilerleyenin çarpıp yön değiştirmesi: sekme)..
2-Evrende boşluk yoktur.
3-Boşluk, olacağın, olan ile buluşma noktası, olma alanıdır.
4- Bizler, “ol” durucular değiliz; bunu hayalimizde dahi yapamayız.
5-- Hayallerimiz, başka varlık alemlerinden “avladıklarımızdır”.
6- Hayaller, yoktan var olmazlar; başarılmış- başarılmamış deneyimlerin sonsuz olasılıklarından kaynaklanır.
7- Yokluk, varlığın başka şeye dönüşmesi için sönümlenerek, bozumu; biçimini kaybetmesiyle şimdide olmayan durumdur. Kuantum fiziğinde dalgaların varlık; parçacıklar yokluk; her ikisinin yol hareketi zaman olarak tanımlanır.
8- Saçmalıklar; hayallerimiz gibi paralel evrenden yansıyan, sıçrayan, taşan, seken... eylem, iş, olgu algıları paylaşma “hesapsızlığıdır”.
- Saçmalıkların dillendirmek, güncel akılın kafiri olmayı gerektirir.

Diğer taraftan deneyimlerin bilinç altı kayıtları dikkat çekicidir. Orada iş görmenin bütün safha ve sonuçları katmanlı olarak kaydedilir.Bilinç dışı kayıtlar, bilinçli iş görme esnasında oluşan diğer/hale düşüncelerin kayıtları. Tasnifi müşkül durumdur.

Kayıtlar, kitap misali, okununca okuyanın zihninde canlanan cinsten değil; sürekli canlı olduğundan, yüzeye çıkmanın her fırsatını değerlendireceklerdir. Dış koşulları takip eden bilince; olası çıkmazlarda “himmet” göstermek isterler. Bundan dolayı, oluşan uyumsuz “himmetlere” de saçmalık denilmektedir.

Ayırt edici husus önemlidir; bilinç altından gelen ”himmetler” ilkel; paralel evrenden oluşanlar ise gelişmiş organik yapılı düşüncelerdir.

-“Kuru ve yaş ne varsa, saklı levhadadır”, “bu kitap, kitapların anasındandır” benzeri ayetler bağlamında; “yaş” olanların ilklerini “saçmalık” olarak nitelenmesi genel değerlendirme yöntemi olmuştur. Buna karşın, “kuru”olacaklar, üretilmiş “değer” olarak kendilerini, ek karlar amacıyla pazarlamaktan vazgeçmeyeceklerdir.

Biliyorsunuzdur; şimdi yeridir, hatırlatayım. İki amerikalı ilginçliği bitmeyecek adam. Biri Nikola Tesla, elektro fizik uzmanı,alternatif akımı, kablosuz yayın ve görüşmeyi tasarlayan kişi;7.1.1943 itibariyle 294 adet kişfin patent sahibi. İkincisi, Edgar Cayce, "uyuyan kahin".Uyutularak trans halindeyken kayda alınan "okumalardan" 1200 kehanetin 830 u gerçekleşmiş; diğerleri adına kurulan enstitü tarafından izleniyor.43 yılda 14 bin steno kaydı tutulmuş, inceleniyor..