CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Dr. Cemil Tugay, ODTÜ Ege Mezunlar Derneği'nin Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde düzenlediği söyleşiye katıldı. Moderatörlüğünü Dernek Başkanı Özgür Topaç'ın yaptığı programda, sorulara yanıt verdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak 5 yıllık deneyim ve tecrübe ile yola çıktığını anlatan Cemil Tugay, “Belediyenin ne olduğunu, kararların nasıl alındığını biliyorum. Göreve hazırım. Dersimi ve İzmir'i iyi çalıştım. Rahat hissediyorum. İzmir Büyükşehir Belediyesi büyük ve güçlü bir kurum. Doğru yönetirseniz verimli sonuçlar alırsınız” dedi.
 
Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi'ne dair hayalllerinin olduğunu belirterek, “İnsanların sağlıksız çevrede yaşamaktan hasta olduklarını, yaşam konforlarının bozulduğunu anlatacağız. Eşrefpaşa Hastanesi ile ilgili büyük hayallerim var. Toplum sağlığı ile doğrudan bağlantısını kuracağım. İzmir'in her yerinde Eşrefpaşa Hastanesi'ne bağlı tıp merkezleri, sağlık merkezleri alanları oluşturacağım” dedi.
 
“Bakanlarla iletişimi kesemezsiniz”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra sağlıklı hizmet için çalışılması gereken kurumlarla iletişim halinde olacaklarının altını çizen Cemil Tugay, şöyle dedi: “Devlet idaresinde kamu kurumları arasındaki ast üst ilişkisinin kopuk olması mümkün değil. Yönettiğiniz kentin hakkını yedirmemek ve istismar edilmesini engellemek için dikkat etmeliyiz. Saf, tuzağa düşen insan olmamalısınız. Bakanlar, bakan yardımcıları genel müdürlerle iletişimi kesemezsiniz. Karşıyaka’da bunu yapmadım. Büyükşehir Belediye Başkanı olursam bakanlarla, yardımcılarıyla tanışmak, iletişim içinde olmak zorundayım.”
 
“Kentsel dönüşüm hikayesi anlatıyorlar”
Hükümeti kentsel dönüşüm konusunda eleştiren Tugay, “Kentsel dönüşüm hikayesi anlatıyorlar ya Antep’te 27 tane müze var, opera salonu var. Hepsini devlet yapmış. Ama nasıl beceri gösterdilerse Nurdağı gibi dinamit üstünde oturulan ilçenin şehrini yenilemeyi, dönüştürmeyi becerememişler. Orası tamamen yok olmuştu. Bütün Nurdağı yıktılar. Yeniden yapıyorlar. Ya da yapamıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki 'Devlet bütçesinden kaynak aktarabiliriz. Bununla beraber bütün sorunlar çözülür.' Öyle olmuyor. Para geliyor ama onu nasıl kullandığınız önemli. Çarçur ediyorlar” dedi.
 
“Bu görevi üstlenmeye hazırım”
Geçmiş seçimlerde CHP'ye ‘emaneten’ verilen oylar olduğunu, bunların başka partilere kaymasıyla seçimin kaybedilme riskinin olup olmadığı yönündeki soru üzerine Tugay, şunları söyledi: “Ben iyi niyetliyim ve bu göreve iyi hazırlandım. Üstlenmeye hazırım. Taşıyacağımı biliyorum. Yüzümün akı ile çıkacağım. Ne yaptığını bilen biriyim. Tesadüfen burada durmuyorum. Bu konuda siz de inisiyatif alın. Seçmenden CHP adayları için destek isteyin. İnsanlar mantıksız kararlar almasın. İzmirli bir yurttaş olarak buraya AKP'li birinin gelip bizi mahvetmesini istemem. Neyimi beğenmiyorlarsa onu konuşmak lazım. Demokrasi ortamında yaşıyoruz. Halk birini tercih edecek. O kazanacak. Seçimi kazanacağım yönünde sahadan geri dönüşler alıyorum. Son anda bir şeyler yaptılar. İnsanları kandırdılar, kaybettik. Üzülürüm. Kendi boyutum kadar üzülürüm. Köşeme çekilirim, hayatıma devam ederim. Herkes şunu bilmeli; bu şehir sadece benim şehrim değil. Bu hikaye sadece benim hikayem değil. Kariyer peşinde değilim. Ne kendimi kahraman olarak görüyorum ne de yarın kahraman olarak göstereceğim. Sadece bir görevi üstlenmeye çalışıyorum. Görevin gereğini neyse onu yerine getirmeyi amaçlıyorum. Hiçbir zaman kendimi kimseye pazarlamayacağım. Adımın bir yerde geçmesini istemiyorum. İzmir hayal ettiğim, güzel bir şehir olur, bunu sağlamada koordinatör olarak görev almış olursam, onur duyarım.”
 
Seçmenin 31 Mart'ta sağduyu davranmasını isteyen Tugay, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu işi tek kişi yapamaz. Her meslekten insanla yapılacak bir iş. Ben yaptım diye kimse sahiplenemez. Bu büyük bir hadsizliktir. Başkan kendini özel bir konuma koymamalı. Bu altı üstü koordinatörlük konusu. Bu şehir ve ülke, beni bu nokta için yetiştirdi. Ne yapacağımı biliyorum. İlçe başkan adayları ile aramızda özel bağlar kuruyoruz. Büyükşehir, ilçe belediyesi ile yarışmaz. Koordineli çalışır. Kendi geleceğine İzmir karar verecek. Farklı bir karar verirse, herkes de sonucuna katlansın. Ülkemiz ne halde, ortada.”