Karşıyaka Spor Kulübü ile ezeli rakibi Göztepe arasında oynanan derbi maçında yarı yarıya seyirci
anlayışı ülkemizde oldukça gündeme geldi. Başta İstanbul kulüpleri olmak üzere aynı kentte birden
fazla takımı olan iller ve spor camiasının gözleri İzmir’e çevrildi.
Hakkını yememek gerek, ilk ışığı Folkart yaktı. Sponsorluk girişimleri sırasında iki ayrı yakayla da
barışık olmak isteyen Folkart yönetimi çok akıllı bir adım atarak iki kulübe de aynı anda eşit miktarda
sponsor oldu. Uygulama çok beğenildi, basında güzel yer aldı, köşe yazarları güzel yazılar yazdı, sosyal
medyada öne çıkan tanıtımlar yayınlandı.
Ardından da Göztepe Spor Kulübü Başkanı Sepil, Pınar Karşıyaka maçını izlemeye geldi. İki başkan hiç
alışık olmadık bir şekilde aynı maçı birlikte izledi, takımı birlikte alkışladı.
Alışık olmayan bu davranışın yankıları da tabi çok oldu. Ulusal kanallarda yorum yapanlar övgüyle
bahsetti. Köşe yazarları anlayışa destek verdi.
Gelişmeler adım adım giderken en son adım da atılarak Karşıyaak Spor Kulübü’nün ve sahibi olduğu
derbi maçına Göztepe seyircisi de alınması kararı alındı. Hem de stad eşit oranında bölünerek yarı
yarıya seyirci alınması kararlaştırıldı.
Maç da harikaydı. Bir yanda “Kaf Kaf” sesleri, diğer yanda “Göz Göz” tezahüratları maç boyunca
yankılandı. TRT Spor gökyüzünden başladığı canlı yayınlarında sürekli İzmir’i gösterdi. Sanatçılar,
siyasetçiler, spor camiası hep oradaydı. Sonuç sonucu da şansı yaver giden KSK’den yanaydı. Öyle ya
özveride bulundular, camianın tepkisini göğüslediler. Sonuçtan da galip ayrıldılar. Herkes İzmir’i
alkışladı, kazanan spor oldu, kazanan Karşıyaka oldu, kazanan Göztepe oldu.
Buraya kadar her şey beklenenin üzerinde iyiydi. İşte burada bir sözü hak edenler de çıktı. Fanatik
Karşıyaka ve Göztepe seyircileri tüm önlemlere rağmen kavga çıkarmak içinden elinden geleni yaptı.
Çok küçük bir grup olunca azınlıkta kaldılar. Ancak hala şiddetten beslenenlerin olduğunu da
gösterdiler. Sonraki günlerde de basına yansıyan bir yazıda KSK içinde yöneticiler arasında atışmaların
olduğu yönünde haberler yer aldı. Eğer KSK maçtan yenilgiyle ayrılsaydı kim bilir barışı isteyenlere
daha neler yaparlardı .
Hiçbir başarı barışın yerini tutamaz. Barış olmayınca hiçbir kazanç anlam kazanamaz. Bazı
davranışların ederi sonuçlarından çok fazladır. Bu maç ile İzmir sporu Türkiye gündemine girmiştir.
Övgüler almıştır. İki takımında yöneticileri ve sporcuları ile taraftarlarının büyük bir bölümü övgüleri
hak etmiştir. Ancak hala barıştan korkan, şiddetten beslenen kişiler bu kulüplerin içindedir, fırsat
kollamaktadır.
Barışın sesinin daha yüksek çıkması, şiddet isteyenleri bastırması için herkesin daha kararlı olması,
özveride bulunması, anlayışlı olması gerekmektedir.
YORUMLAR