Boylarını göreceğiz!
Yayınlanma :
22.02.2016 15:09
Güncelleme
: 22.02.2016 15:09
Resmi Gazete’de, ‘Milli Güvenliği Tehdit Eden Örgüt ve Yapılarla İrtibatlı Kamu Çalışanları Hakkında’ başlıklı Başbakanlık genelgesi yayımlandı.
Genelgede, ‘Terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılar’ ifadesi kullanılarak, PKK’nın yanı sıra, Gülen cemaati ile bağlantısı olan çalışanlar hakkında idari ve adli işlem yapılmasının önü açıldı.
Yazılarımı okuyanlar aylardır bunlardan söz ettiğimi ve bunların özellikle devlet kurumlarından temizlenmesi gerektiğini vurguluyorum.
Neden?
Çünkü açık ve net bunlar belli.
Hatta belediyelerde açık ve net bir şekilde yerli halkın normal istekleri karşılanmadığı gibi zorluk çıkarılarak, vatandaşın devlete karşı hasımane bir tavır takınmasını ve devlete güvenmemesini sağlamaya calışıyorlar.
‘Bugün git yarın gel!’ diyorlar,
Ve bu ‘yarın gel’ ler bir türlü bitmiyor.
Bunlar yasalardan ve genelgelerden bihaber belediye başkanlarını bile, ‘Aman ha vatandaşın işini yaparsak, müfettişler de senin ipini çeker!’ diyerek ellerinde esir gibi tutuyorlar.
‘Atsan atılmaz, satsan satılmaz!’ derler ya işte bu yeni genelgeye kadar hepsi kendilerine okunulmaz olarak görüyorlardı.
Ben şimdi resmi dairelerde ve de belediyelerde normal işleri olup da sürüncemeye sürenleri kaymakamlıklara hatta valiliklere şikayet edilmelerini öneriyorum.
Böylece iki önemli konuda vatandaşın yararı olacaktır.
Birincisi görevini kötüye kullanan kişiler belirlenecek ve kısa zaman içinde bunlar bunun hesabını vereceklerdir.
İkincisi; içimizdeki vatan hainleri, bir şekilde bir yerlere özel olarak ya da hak etmedikleri halde getirilenler belirlenecektir.
Lafla peynir gemisi yürümüyor…
Artık ne Cumhurbaşkanının ne başbakanın ya da yetkilerin sözleri de havada asılı kalmayacak.
Tabiii ki işini ciddi yapan memurlar, yetkililer olursa…
*- Örneği yok…
Yoksa Erdoğan ne demişti?
‘Valilere emir verdik, yerine getirmediler!’
Peki bunlara hesap soruldu mu, yok!
Çünkü şikayet edilenleri görevlendirenler de herhalde biz değildik…
Bırakın CHP’lileri, AKP’liler de şikayetçi…
Balıkesir’de gördük, Rize’de okuduk, Erzurum’da yaşadık valiler için söylenenleri, yazılanları…
Bunlar öncekiler değil…
Yeniler…
*- Neyse öğrenmişler
Benim gördüğümü, yaşadığımı, yazdıklarımı hatta bildiklerimi nihayet üst makamlar anlamışa benziyor.
Hatta yine ‘Başkanlık Sistemi’ için direncini bir türlü kırmayan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, özellikle büyük firmaların, şirketlerin, sosyal derneklerin, vakıfların hatta üniversitelerin bile alel acele yönetim değiştirdiklerini söyledi.
Belirlemişler…
Hatta bu konuda ilk adımı İzmir’de attılar…
Şifa Üniversitesi’nin üzerine gittiler ‘Fetonun’ diyerek.
Önceki İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay’ı da ceza evine koydular.
Aslında vatandaş hatta ben bile Şifa Hastane ve pokililiniklerinin kapatılmasına olumlu gözle bakmıyorum.
Çünkü binlerce kişi ekmek yediği gibi sağlık hizmetlerinden yararlanan ve memnun olan kişi sayısı oldukça fazla.
Ne yapılır?
Fethullan Gülen ile bağlantılı olanlar belirlenir ve yasaya göre suçları varsa çektirilir.
Hesaplar elden geçirilir ve hatta gerekirse kayyım atanarak hizmet daha yükseğe çekilebilir.
Ama bu konuda çok titiz olunmalı.
İzmir’de sadece Vakıf olarak Şifa Üniversitesi mi var, Fethullahçı olarak beldiğimiz.
Başka vakflar, şirketler, müteahhitler yok mu?
Hatta kimisi hem PKK yandaşı hem de Feto’cu olarak biliniyor.
Hemen yerlerini İzmir’in sevip saydığı saygın kişilere bıraktılar.
Ama onların düşüncesi şu:
İt ürür kervan yürür…
Bir şekilde, ne bileyim Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Ahmet Edip Uğur gibi…
*- Yedirir içirirsen mesela kalmaz
Onun sistemi şu:
Gazetecilerle ili geçineyim, hatta İzmir’de bile bazılarını lüks yerde ağırlayayım, sonra da beni her gün met etsinler.
Geçen gün üç dönem AKP Milletvekilliği yapan, 2008 yılında Genel Başkan yardımcılığı dışında ‘Mali ve İdari İşler Başkanı’ olarak Adalet ve Kalkınma Partisi’ne hizmetlerde bulunan Ahmet Edip Uğur’a merek edip sormuştum:
‘Yemeklerin parasını cebinden mi, belediyeden mi karşılıyorsun? diye…
Ama anımsadım:
Her şirketin, kooperatifin ve derneğin olduğu gibi, bütçelerde bu gibi harcamaların karşılanması için bir kalem oluyor…
Yani yalnız Balıkesir’de değil İzmir’de de var.
Ondan başkanlar gece gündüz ya yemek veriyorlar, ya da eğlence düzenliyorlar.
*- Ne tepkisi?
Dikkatimi çekti, sizinle paylaşayım:
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Genel Kurulu'nda konuşmuş.
Atila Sertel, ‘Acılarımız büyük. Her geçen gün alışılagelmiş ve alışacağımızı sandıkları ölümlerle birlikte yaşıyoruz.
Önce Suruç, sonra Ankara, sonra Sultanahmet'te patlama oldu ancak toplum olarak gerekli duyarlılığı ve tepkiyi gösteremedik.
Şimdi de Meclis'in 200 metre ötesinde büyük bir patlama oldu ve yine şehitler verdik.
Ve ne yazık ki bu konuda gerekli tepkiyi gösterebilen bir topluluk değiliz. Aymaz olduk.
Gerekli mücadeleyi yapamaz olduk.’ demiş.
Bornovalı olduğu için, kendisine bir önerim var…
Gelsin Bornova’ya Doğu ve Güneydoğu’dan gelerek bar, içkili lokanta açanların mekanlarını ziyaret etsin.
Acaba kaç tanesinde Türk Bayrağı görecek.
Halbuki Belediye Başkanı Olgun Atilla, herkese dağıttığı gibi, isteyene de hemen gönderiyor.
Hadi ‘bayrak değil seyran değil’ diyerek bunu geçelim…
Birçok işyeri, ‘Siyah bantlı, terörü lanetliyoruz!’ yazılı afişleri işyerlerinin görünen yerlerine ve girişlere astı.
Bir de esnaf birlikleri tarafından ücretsiz ve hazır verildiği halde asmayıp, çöpe atanlar var, bunlara ne demeli?
Yani, önce içilmezde birlik ve beraberliği sağlamalıyız ki teröristler cesaret de yüz de bulamasınlar.
Bunun mücadelesini hep beraber vermeliyiz.
*- Ücretsiz olur mu?
Sertel, yerel yönetimlerin oda ve derneklerden daha fazla yararlanması gerektiğine dikkat çekiyor.
Odaların ücret almaksızın yerel yönetimlerin gönüllü danışmanları olduğunu vurguluyor.
Ama konuşmasını tamamlarken, ‘Ücretsiz danışmanlık yapan odalara niçin kulak verilmez onu da anlamakta güçlük çekiyorum’ diyor.
İşte işin püf noktası bu cümlede…
Çünkü başka türlü olduğunda birçok kişi yemliklerden demeyeyim ama sözde hizmet fırsatından yararlanamayacak.
*- İtiraf rahatlatır
Geçen hafta Mehmet Özhaseki, İzmir’e AKP’li yedi belediye başkanı ile birlikte geldi. AKP’li yöneticilerin ve bakanların sisteki uygulandı, halkın içini girilmedi, sorunları dinlenmedi ve sadece ‘yandaş’ belediyeler ziyaret edilerek keyifleri soruldu.
Ha bu arada, özellikle bazı AKP’li belediyelerde ayyuka çıkan zimmet ya da akçeli işlerle ilgili açıklamalarda bulunarak, ‘Gözlerinin yaşına bakmayacağız’ dedi.
İtiraf ve tespit güzel bir şey.
Saklamadığı için kutlarım kendisini…
Siyasette de her şey açık ve net olmalı…
*- Ne yararları oldu?
Peki bu AKP’li belediye başkanları İzmir’e neden geldiler?
Kardeş saydıkları ve kabul ettikleri AKP’li belediyelere yardım için, değil mi?
O zaman ilk icraatlarını göstermeleri için kendilerini yardımcı olayım:
MHP’nin adayı olarak girdiği Kiraz Belediye Başkanlığı seçimini kazanan Saliha Özçınar Şengül, daha sonra AKP’ye geçti.
Tabii ki bu geçmenin birinci nedeni, herkesin bildiği gibi AKP Hükümetinin vereceği destek idi.
Şu ana kadar ne yapıldı bilmiyorum.
Bildiğim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu’nun oraya Y. Ziraat Mühendisi, 20 yıllık belediye iş ve hizmet tecrübesi olan İlkay Teker’i gönderip çalışmalar yaptırması.
AKP’li yöneticilerin de birkaç kez kiraz’a gidip, karınlarını doyurduktan sonra dönmeleri.
Geçen hafta da ‘Kardeş şehir’ adı altında AKP’li heyetin ve başkanların Kiraz’ı ziyaretleri…
Herhalde Kiraz’ı, Balıkesir’de olduğu gibi ‘uçuyorlar’ sanırsınız değil mi?
*- Kimler uçuyor?
Tabii kiraz’da uçanlar var ama bunlar işçiler…
Belediye işçileri…
Maaş alamıyorlar iki aydır…
‘Açız, evde çoluk çocuk ekmek bekliyor’ diyerek direnen ve konuşanlar da uçuruluyor, yani sürgüne gönderiliyor.
Ben Kiraz belediye başkanına bir şey demiyorum…
Sıkıntısını da tahmin ediyorum…
Benim sözüm şu bol gürültülü ve raklamcı AKP’li belediyelere ve üzt yöneticilere…
Yemek yemeye gelmeyin de işçinin ekmeğini vermeye gelin Kiraz’a da, boyunuzun ölçüsünü görelim…
Yazılın içinde bir ara bu atasözünden bahsetmiştim:
Lafla peynir gemisi yürümüyor…
*- Vatandaşlara umut oluyor..
Edremit Belediyesi tarafından yürütülen ‘Umut Işığı’ projesi, ihtiyaç sahibi vatandaşların umudu oluyor.
Proje kapsamında yaşlı ve hastalarında evde tedavileri yapılırken ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerinin bakım ve onarımı yapılıp eşyaları yenileniyor.
Edremit Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından yürütülen ‘Umut Işığı’ projesi vatandaşa şefkat elini uzatmaya devam ediyor.
Devam eden projede hayırseverlerin katkıları ve belediye imkânları ile ihtiyaç sahibi ailelerin eksiklikleri gizlilik içerisinde gideriliyor.
Hasta, yaşlı ve yalnız yaşayanlar başta olmak üzere ihtiyaç sahibi vatandaşların evlerine gidilerek ayakta tedavileri yapılıp ilaçları veriliyor.
***
GICIK
*- Duvarında Atatürk posteri veya Türk Bayrağı olmayan esnaftan alışveriş yapmamaya karar verdim, ne dersiniz?
*- Atatürk ne demiş: ‘Vatana ihanetin nedeni olmaz, er ya da geç bedeli olur!’
*- Fatma Girik ne demiş: ‘Atatürk banim anam,babam, arkadaşım, sevgilim, canım, ciğerim… O benim gözüm. Demokrasim, bayrağım, yurdum, ülkem… Her şeyim; oymazsa olmazım!’
*- Vatandaş ne diyor: ‘Suriyelileri istemiyoruz. Irkçılık değil, hakikatler. Gidip ülkeleri için savaşsınlar.’
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: