Günleri adliyede geçiyor
Yayınlanma :
25.04.2016 10:22
Güncelleme
: 25.04.2016 10:22
Kaç gündür, 50 milyon insanımızın kimlik bilgilerinin nasıl sızdırıldığını konuşuyoruz.
İzmir Milletvekili, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanımız Binali Yıldırım, ‘Ne olacak?’ diye soranlara, ‘Önemli değil, isteselerdi verirdik!’ dedi.
Ama Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun, bir TV programında, ‘Bilgiler CHP İzmir İl örgütü tarafından sızdırıldı’ deyince kıyamet koptu...
CHP İzmir il Başkanı Alaattin Yüksel, ‘İspatla!’ dedi ve asıl sızdırmanın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek tarafından yapıldığını iddia etti.
Çünkü; partilere verilen bilgiler sınırlı...
Ancak sızdırılan bilgiler daha fazla donanımlı...
Yani akla değişik düşünceler getiriyor.
Bunu ne CHP’lilerin, ne de AKP dışında diğer partilerin bilmesinin imkanı yok.
*- Suç duyurularının arkası bitmiyor
Biliyorsunuz, AKP ile CHP arasındaki ‘Enser Vakfı ve tecavüz olayları’ nedeniyle zıtlaşma sürüyor.
AKP’liler sırayla Adliyeye gidip CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ‘suç’ duyurusunda bulunuyor.
CHP’liler de boş durmuyor, gerek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gerekse Başbakan Ahmet Davutoğlu için ‘suç duyurusu’nu savcılıklara yapıyor.
Aynen kayıkçının küreği hikayesindeki gibi...
Kılıçdaroğlu son sözünü söyledi ve ‘artık eskisi gibi yumuşak muhalefet yok. Dişe diş’ diyerek, sözlerini muhatapların anlayacağı şekilde daha da sertleştireceğini ifade etti.
*- Vatandaşın önüne yattılar
Hatırlarsanız, Kılıçdaroğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’nun taciz skandalında adı geçen Ensar Vakfı ile ilgili koruyucu sözler sarf etmesi üzerine, ‘Aileden sorumlu bakan da birilerinin önüne yatmış vaziyette’ ifadesini kullanmıştı.
Şimdi de, CHP Konak İlçe Başkanı Mehmet Şakir ve partililer Kemeraltı girişinde son günlerde tartışmalara neden olan ‘önüne yatmak’ deyimini gerçekleştirerek yere yattı.
*- Nihayet açıklandı
CHP geçen haftaİl Danışma Meclis toplantısını gerçekleştirdi.
CHP İzmir Örgütü 2019 için ortaya koyduğu yüzde 60 hedefine ulaşma yöntemlerine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Toplantıda ayrıca yerel seçimde 30 ilçeyi ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanma hedefine dair düşünceler paylaşıldı.
Zirvede partide birlik, dayanışma ve demokrasi kültürünün geliştirilmesine ilişkin öneriler de sıralandı.
AKPi hükümetinin İzmir’e karşı tutumu ve terör iklimi üzerinden genel değerlendirmeler de toplantının gündemi arasında yer aldı.
Sonuç bildirgesi dün yayınlandı.
‘Türkiye bugün AKP’nin 14 yıldır sürdürdüğü yanlış politikaları sonucu oluşan terör ortamında sosyal bir bunalım ve ekonomik kriz içerisindedir. Yine yanlış dış politikalar nedeniyle ülkemiz uluslararası platformlarda hem itibar kaybetmekte hem de çok boyutlu güvenlik ve her geçen gün derinleşen mülteci sorunlarıyla karşı karşıya kalmaktadır.
93 yıllık Cumhuriyetimiz, hiçbir dönemde olmadığı kadar derinleşen ve yakıcılaşan sorunlarla toplumsal kabus eşiğine taşınmıştır. İnsanlarımızın fiziksel ve ruhsal sağlığı her geçen gün artarak bozulmaktadır.
Her gün asker ve polis şehitlerimizin, sivil ve çocuklarımızın ölüm haberleri hepimize onulmaz acılar yaşatmaktadır.
2002 yılında bitme aşamasına gelen terör AKP iktidarınca hortlatılmıştır. Suruç’tan başlayarak başkentimize ve diğer büyük illerimizde gerçekleşen hain ve alçakça saldırılar yüzlerce masum insanımızı aramızdan almıştır.
Bu durum toplumuzda endişe ve korkuyu arttırmış, huzur ve güven beklentisini birinci gündem haline getirmiştir.
Ülkemizi Ortadoğu bataklığıyla birlikte terör kaosu ortamına iten AKP İktidarı kirli politikaları ile devleti, sosyal hukuk devleti anlayışından hızla uzaklaştırmaktadır.
AKP devletine ve diktatörlüğüne dönüştürme çabaları sürdürülmek istenmektedir.
Bugün bu devlette, yargı yürütmenin emrindedir, basın büyük baskı altındadır, üniversiteler susturulmuştur.
Barış talep eden akademisyenler, Meslek odası, sendika, Sivil Toplum Odası Kuruluşları yöneticileri görevlerinden uzaklaştırılmakta, dışlanmakta, yok sayılmaktadır.’ denildi.
*- Binali’nin gölgesi gibiler
CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit de, İzmir’deki ulaştırma yatırımlarını mercek altına aldı.
Yiğit, hazırladığı soru önergeleriyle İzmir’de Çiğli-Aliağa-Çandarlı Otoyolunu, Kuzey Çevre Yolu bağlantılarını, hafif raylı sistemini ve Nemrut İskele Demiryolu Ring Hattını TBMM gündemine taşıdı.
Çeşitli sorular arasında;
‘Bakanlığınızca İzmir’de halen hangi projeler yürütülmektedir?
Bu projeler ne zaman tamamlanacaktır?
Bunlar için 2016 yılında ayrılan ödenek, proje bazında ne kadardır?’ denildi.
*- MHP’da kazan kaynıyor
MHP genel başkan adaylarından Sinan Oğan, olağanüstü kurultay talebiyle imza veren ilçe başkanlarının görevden alındığı İzmir'e geldi. Oğan, görevden almaların hukuka aykırı olduğunu öne sürerek, yapılması gerekenin el çektirmek olduğunu, bunun da MYK kararıyla yapılabileceğini savundu.
Meral Akşener’le birlikte hareket eden eski MHP İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu da, imza veren başkanların görevden alınması hakkında, ‘Bu beylerin teşkilat kapatmaktan başka işleri de olmalı. Sorumluluk alanlarında yapmaları gereken işleri yapmayıp yetkiden kaynaklı güç kullanımını tercih ediyorlar’ dedi.
***
Artık anlaşma zamanı
Yukarıda yazdıklarımı geçenlerde kaleme almıştım.
Gelişmelerin ışığında önceki gün ise gündemi şöyle dile getirdim.
Kaç haftadır kayıkçının küreği gibi siyasette gidip geliyorduk.
AKP ile CHP arasında ‘adliye ziyaretlerini’ konuşuyorduk.
Bir bakıyorsunuz AKP’liler gitmişler, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için ‘suç duyurusunda’ bulunmuşlar.
Şikayetçiler daha Adliye’nin basamaklarından inmeden, diğer kapıdan içeri giren CHP’liler de AKP yöneticileri için suç duyurusunda bulunuyorlar.
‘Bıkkınlık verdi’ derken, nihayet İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ağzından güzel bir haber aldık...
‘Ankara’da bizi çok iyi karşıladılar, gerek bakanlarla, gerekse yetkililerle birçok konuda mutabakata vardık!’ dedi.
*- Facia olmadan önce
Örnek vereyim:
Birincisi şu cephaneliği dönen Harmandalı Katı Atık Biriktirme merkezinden yakında kurtulacağız.
Herkes derin bir nefes alacak.
Çünkü; her öneriye ve plana ‘hayır!’ diyen bakanlık geri adım attı.
Bakan ve bürokratları, ‘Tamam, revize yapın, planı onaylayalım!’ dediler.
Şu çöp tetisinden söz ediyorum...
Nihayet ‘patlama’ noktasına gelen olay da tatlıya bağlanmış oldu.
Şimdi marifet el çabukluğunda.
Yani teknokrat ve bürokratlarda...
Umarım, ‘bugün git gel yarın gel!’ taktiğini uygulamazlar.
*- Alt geçidi de bekliyoruz
Daha önce açıklanmıştı...
Ama karşı taraftan yani Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’dan ses çıkmamıştı.
Binali Yıldırım da, Başkent’te Aziz Kocaoğlu’nu ağırladı, kapılara kadar geçirdi ve ‘Tamam!’ dedi.
Büyük bir aksilik olmazsa bugün yarın İzmir’de masaya oturulacak ve Alsancak’taki trafik tıkanıklığına bir çözüm getirilecek.
TCDD’nin arsalarından birazı yol genişletme çalışmaları için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verilecek.
Bu arada bir hatırlatma yapayım:
Yıllar önce benzer bir anlaşma sessizce yapılmış ve TCDD Hastanesi’nin bahçesinden bir bölümü yola terk edilmişti.
Ancak günde yaklaşık 200 aracın İzmir trafiğine kaydının yapıldığını düşünürsek, sorunun ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz.
*- Sıkıntı başladı
Ama benim bir önerim olacak...
Şu anda vinçler geldi ve Konak’taki Tünel geçidinin oradaki yaya kaldırımlarının birleşmesini sağlayacak köprünün montajına başlandı.
Belki de haftaya ‘bitti!’ diyebileceğiz.
Milyonlarca insan da ızdıraptan kurtulacak.
Ancak yetkililer farkında mı?
Yaklaşık bir aydır, Karşıyaka ve Bornova yönüne giden araç sürücüleri, Yeşildere’de aynen Alsancak’taki gibi trafik sıkışıklığı yaşıyor. Su kemerinden itibaren Yenişehir Girişine kadar, son zamanlarda litarütüre giren ‘gıdım gıdım’ ilerliyorlar.
Şu an için oranın sorunu yeni yapılacak ek şeritlerle çözülebilir.
Yani kamulaştırma çok basit ve kolay...
Ancak belediyeler buradaki arsalara yarın inşaat izni verdikleri taktirde sorun çözülemez.
Hatta uzmanların belirttiğine göre, duble varyant gibi yol geniş ceddeler yapma imkanı da bulunuyor.
Belki bugün yarın Aziz Kocaoğlu ile Binali Yıldırım bu sorunu da ortak noktada anlaşarak çözebilirler.
*- ‘Evet’ demek yeterli
Bir de Çeşme- İnciraltı- Balçova yollarının Üçkuyularda birleşme noktası var.
Hatta Erol Altun Karayolları Bölge Müdürü iken buranın projesini hazırlatmış, hem genel müdürlüğe hem de valiliğe sunmuştu.
Sadece İzmir Büyükşehir belediyesi ile Ulaştırma Bakanlığı’nın ‘evet’ sözcüğüne kaldı bu alt üst geçidin yapılması.
Yani zor değil...
İzmir için büyük kazanç olacağı da kesin...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: