Yıldırım’dan kolay cevap: Verirdik!
Biliyorsunuz 50 milyon insanımızın tüm kimlik bilgileri başkalarının eline
Yayınlanma :
08.04.2016 13:44
Güncelleme
: 08.04.2016 13:44
geçmiş.
Bu kimlik ve özel bilgilerle neler yapıldığını ve kötü niyetli kişilerin neler
yapabileceğini söylemeye anlatmaya gerek yok!
Ancak Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yerine hazırlanan Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, soru üzerine, ‘Ne
olacak, isteselerdi verirdik!’ diyebiliyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, sonra
sözlerine ,kimlik bilgilerinin sızdırılmasının paralel yapının algı
operasyonu olduğunu belirterek devam ediyor.
Yıldırım, TC kimlik numaralarının değiştirilmesine neden olacak bir
durum olmadığını da söyledi
*- İstedik vermediler!
Anımsarsanız üst sosyetede zaman zaman boy gösteren bir doktor var.
Özellikle Adnan Oktar’ın (Adnan Hoca) müridi olarak da kediciklerle
görüntüleri olduğu bilinen, Dr. Oktar Babuna’ya ilik nakli için birileri
lazımdı.
Türkiye ayağa kalktı…
Valiler bile ilik örneği için kan bile verdi.
Sonuçtu bu binlerce kan örneği Amerika’ya tahlile gönderildi ve Türk
halkının gen yapısı ortaya çıkarıldı.
Gönüllü 160 bin kişiden, 120 binin ilik ve kan örnekleri kayboldu.
Türkiye, toplanan örnekleri geri istedi, ama başarılı olamadı.
Yani bizim sinirimizden tutun da atalarımızı kadar her şeyimizi iç
dünyamızı bile öğrenmiş oldular.
Bu bilgiler bizim devletimizin elinde bile yok ama Amerikalılarda ya da
düşmanlarımızda var.
*- Bize yutturuyorlar!
Biz birçok olayın farkında değiliz.
Bize nasıl yuttururlarsa kabul ediyoruz,
Öyle ki, birçok sözcüğü bile yanlış kullanıyoruz!
Toplumca ısrarla öğrenilmemeye devam edilen, milletten çekmediği
kalmayan o talihsiz kelimelerden bir kaçını vermek istiyorum.
*- Gazeteler yanlışlarla dolu
Konu açılmışken, toplumca ısrarla öğrenilmemeye devam edilen,
milletten çekmediği kalmayan o talihsiz kelimelerden, örnekler vermek
istiyorum:
Eşortman, aşortmen, aşofmen!
Hangisi doğru?
Öncelikle doğru yazımıyla başlayalım; ‘eşofman.’
TDK’dan baktık, tescilledik, yalanımız yok.
Puaça mı, poğça mı?
Hemen düzeltiyoruz; ‘poğaça’.
Seyyar satıcı afişi görme talihsizliğinde bulunduysanız dikkat
etmişsinizdir; bin bir çeşit poğaça yazılış türü vardır.
Bisküvüt, püsküüt, bisküvit, püskevit!
Söylenişi on çeşit farklılık gösterse de bu sözcüğün doğru yazılışı
‘bisküvi’, doğru okunuşu da ne tesadüftür ki yine, bisküvidir.
Eksoz, egzost, ekzoz!..
Sanayi sitesinin bitmez çilesi, esnafın…
Sanırız oto tamir bu kelimeden çektiği kadar hiçbir şeyden çekmedi.
Adeta dil bilimin kanayan yarası olan bu sözcüğün doğru kullanım şekli
‘egzoz’.
Gazetelerde en çok hatalı kullanılan iki sözcükten daha söz edeceğim…
Biri yanlış, ikincisi ise yalnız…
Yanlış sözcüğü ‘yanlış!’, yalnız sözcüğü ise ‘yanlış!’ denilerek hatalı
kullanılıyor.
*- Her yer Cennet!
Aslında yazım ‘hata’ üzerine kurulu…
Bakanın konuşmasındaki ‘hata’dan yola çıkarak bunları yazdım.
Panama’daki Offshore hesaplar ortaya çıkınca, 11 Türk’ün isminin
bulunduğu da belirlendi.
Ama ‘kıyamet kopmaması’ için bu isimler şimdilik sosyal medyaya
düşmedi.
Mali Müşavir İ. Burak Oğuz bu konuda doktora çalışmalarıyla biliniyor.
Yani en iyi uzmanlarımızdan biri, ‘Panama Belgeleri ile birlikte Offshore
hesaplar ve Vergi Cennetleri bir anda tekrar gündeme geldi, ne
diyorsun?’ sorusuna, kısaca, ‘Parası olana her yer cennet…’ yanıtını
veriyor..
*- Ne demek?
Şimdi üstat Urlalı Burak Oğuz’un makalesinden alıntılar yaparak bilgi
dağarcığımız genişletelim:
Off-Shore kelime anlamı ‘kıyıdan uzak’ demek.
Offshore hesap dediğimiz zaman kıyıdan uzak, vergiden de uzak hesap
anlaşılıyor.
Birde offshore şirketler var, vergisiz şirketler.
Offshore şirketler ve hesaplar, vergi cenneti ülkelerde açılıyor?
İsterseniz bu arada onları da sıralayalım:
*- Şüpheli ülkeler?
OECD'ye göre, Uluslararası vergi standartlarına uymayı taahhüt eden
ancak henüz bunları uygulamamış olan bölgeler şöyle:
Antigua ve Barbuda, Antiller, Aruba, Bahamalar, Bahreyn, Beliz,
Bermuda, Cayman Adaları, Cebelitarık, Cook Adaları, Dominik, Grenada,
Holanda, Libery, Liechtenstein, Marshall Adaları, Monako, Montserrat,
Nauru, Niue, Panama, Samoa, San Marino, St Kitts ve Nevis, St Lucia,
St Vincent ve Grenadine, Turks ve Caicos Adaları, Vanuatu, Virgin
Adaları.
*- Hiç ya da çok az!
Vergi cenneti tanımı, hiç vergi ödenmeyen ya da çok az ödenen yerler
için kullanılıyor.
OECD’nin tanımına göre bir ülkenin ‘vergi cenneti ‘ kabul edilmesi için;
Herkes için açık, anlaşılır ve şeffaf vergi yasalarının olmaması, Denetim
faaliyetlerinin ve muhasebe standartlarının olmaması, Diğer ülkelerle,
ülkede faaliyet gösteren firmalara ilişkin bilgi paylaşımında
bulunulmaması, Hukuki anlamda kurulmuş çok sayıda şirket olmasına
karşılık, sınai ve ticari faaliyet olmaması, yeterli.
Bu koşulların olduğu ülkeler vergi cenneti kabul ediliyor.
*- Önemli gelir kaynağı!
İ. Burak Oğuz’un belirttiği gibi; Vergi cennetlerinin en önemli gelir
kaynağı offshore bankacılık.
Kendi ülkelerindeki vergi kanunlarından kaçmak isteyenler vergi
cennetlerinde ‘offshore şirket’ kurup bu şirketler üzerinden paralarını
offshore hesaplara aktarıyorlar.
Böylelikle offshore bankacılık, vergi kaçırma ve para aklamanın en
önemli yıllarından biri oluyor.
Vergiden kaçmak isteyenler ya da para aklamak isteyenler önce vergi
cennetinde bir offshore şirket kuruyorlar.
*- Türkiye’de durum!
Offshore şirket kurmak Türkiye’de şirket kurmaktan daha ucuz ve daha
kolay.
Birçok vergi cennetinde internet üzerinden offshore şirket kurulabiliyor.
Maliyeti de çok düşük.
Yaklaşık bin dolar; şirketinizin resmi belgeleri, hisse senetleri ve mührü
üçbeş gün içinde şık bir klasör ile adresinize posta ile gönderiliyor.
Türkiye’de şirket kurmak isteseniz, noteri, ticaret sicili, vergi dairesi,
imzaları vs.vs. uğraş dur.
Harcadığınız zaman, para ve ömür törpüsü bürokrasi de cabası.
*- İki farklı şekil
Offshore hesaplar genelde iki farklı şekilde kullanılıyor; birincisi vergi
ödememek ikincisi de kanun dışı elde edilen paranın –kata para-
aklanması için.
Böylelikle servet sahipleri bu şirketler üzerinden vergi ödemeden
zenginleşmeye devam ediyorlar.
Vergi cennetlerindeki varlıkların yaklaşık 30 trilyon dolar olduğu tahmin
ediliyor.
*- Ne zaman kararı alınacak?
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 30/7 maddesi ile Vergi
Cennetlerindeki offshore hesaplara gönderilen paralardan yüzde 30
oranında vergi kesintisi yapılacağı kabul edilmiş.
Vergi kesintisi için bakanlar kurulunun karar alıp hangi ülkelerdeki
offshore hesaplar olduğunu ilan etmesi gerekiyor.
Ne hikmetse Bakanlar Kurulu bir türlü bu kararı alamıyor.
İzlanda Başbakanı, Rusya Devlet Başkanı gibi birçok siyasinin offshore
hesapları olduğu göz önünde bulundurursak, ‘acaba?’ diye de sormadan
edemiyoruz.
*- Neden Amerika yok!
Panama Belgeleri fırtınası dünyanın dört bir yanında esmeye devam
ederken adı daha önce vergi skandallarına karışmış ABD'li şirketlerin
neden belgelerde yer almadığı sorusu gündeme geldi.
Uzmanlara göre ABD'liler paralarını başka vergi cennetlerine yatırırken
Delaware ve Wyoming gibi eyaletlerinde offshore hesaplar açabiliyorlar.
Rusya’dan Çin’e Asya’dan Afrika’ya ve hatta Türkiye’ye kadar pek çok
milyarderin vergi kaçırmak için açtığı offshore hesaplar Panama
Belgeleri’nde ortaya çıktı.
Fakat vergi uzmanlarına göre belgelerde Amerika Birleşik Devletleri’nden
kayda değer hiçbir şirket, kişi veya kurum olmaması dikkat çekti.
Panama Belgeleri’ni yayımlayan Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler
Derneği’nin başkan yardımcısı Marina Walker Guevara, ‘Amerikan
şirketleri vergi kaçırmada çok deneyimli. Fakat onlar Panama’da
çalışmıyor. Hesapları daha çok Virgin ve British Adaları’nda’ diyor.
*- Bizimkilere az kaldı!
Bu arada size hesabı olan bazı devlet adamlarından söz edeyim:
İzlanda Başbakanı Sigmundr Davit Gunnlaugsson, Pakistan Başbakanı
Navaz Şerif, Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin, İngiltere Başbakanı
Davit Cameron, Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping, Dünya genelinde ofisleri
olan hukuk şirketi Mossack Fonkcea...
Siz de benim gibi Türkiye’den isim istiyorsunuz...
Ama ya paralelciler ya da karşıtları bu işi iyi biliyor olmalılar şimdilik
onların kayıtlarına daha doğrusu isimlerine ulaşılamadı.
Ama az kaldı, diyebilirim...
*- Sözleşmeli tarım projesi
Menemen Kuru Üzüm Üreticileri Bilgilendirme toplantısı Menemen'deki
Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde
(UTAEM) gerçekleşti.
K.F.C Gıda Tekstil Sanayi İthalat İhracat Yatırım A.Ş Yönetim Kurulu
Başkanı Birol Celep, çiftçilere seslenerek, ‘Tarım ürünlerini yetiştirirken
çevremizi de korumalıyız. Şu anda Çin ciddi bir çevre kirliliği problemi
yaşıyor. Bu durum ekonomisini çok olumsuz etkiledi. Biz bu güzel ve
zengin ülkemizin sunmuş olduğu değerleri daha dengeli, daha bilinçli
kullanarak, çocuklarımız ve çocuklarımızın çocuklarına daha temiz bir
çevre bırakmalıyız. Organik üzüm üretmeliyiz. Hedefimiz bu olmalı. Biz
K.F.C. olarak sizlere her türlü desteği vermeye hazırız’ dedi.
Bir çiftçinin, ‘Fındığın reklamı yapıldı, satışlar arttı. Üzümün niye
yapılmıyor?’ sorusuna yanıt veren Celep, ‘Gıda Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, üzümün reklamı için güzel bir çalışma yaptı. Ege İhracatçılar
Birliği olarak biz de bu çalışmayı destekliyoruz’ diye konuştu.
*- İyi eğitim şart!
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar, Türkiye’nin çok
ciddi bir eğitim açığı olduğunu belirterek, ‘Bu eğitimi süratle
tamamlamamız lazım. Mesela ben bir TED Okulu’ndan mezun oldum.
Mezun olduktan sonra vaktimin önemli bir bölümünü, boş kalan
zamanlarımda yine bu TED kavramının daha yaygınlaşması için
kullandım, hepimiz okul sıralarından geçiyoruz.
Toplum bize bir şeyler veriyor.
Toplumdan bir şeyler kazanıyoruz. Bu kazandıklarımızı yine topluma
vermemiz lazım.
Bizden öncekiler nasıl bizim yetişmemiz için katkıda bulundularsa; biz de
bizden sonraki kuşakların yetişmesi için katkıda bulunmamız lazım.
Türkiye, Batı Dünyası ve dünyanın bazı ülkeleriyle aradaki farkı ancak
böyle kapatacak.
Bugün dünyanın 17’nci büyük ekonomisi konumuna gelmiş durumdayız
ama hedefimiz çok daha yüksek.
Niye ilk 10 olmasın, niye ilk 5 olmasın?
Tabi ki bu çok kolay olmuyor. Ancak yetişmiş, iyi, kaliteli insan
kaynağıyla oluyor.
Birinci hedef de kaliteli yetişmiş, iyi niyetli, iyi ahlaklı, iyi insan olmak.’
dedi.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: