Staj mı, angarya mı?
Yayınlanma :
28.04.2017 12:52
Güncelleme
: 28.04.2017 12:52
Önce mutluluktan söz etmek istiyorum.
Sonra; okuyucularımın mektuplarına, isteklerine ve sıkıntılarını sizlerle paylaşırım.
Kelin merhemi olsa, önce kendi başına sürermiş.
Biz yazıyoruz ama yetkililer okumuyor.
Sadece işine gelmeyenlerle mücadele ediyoruz, o kadar.
Neyse, önce mutluluğa dönelim:
*- Böyle olabilir miyiz?
Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş.
‘Hım’, demiş, ‘Galiba bugün saçımı örgü yapacağım!’
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş.
Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, kafasında iki tel saç kalmış.
‘Hım’ demiş, ‘Bugün saçımı ikiye ayıracağım!’
Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş.
Bir ertesi gün yine kalkmış, aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.
‘Tamam, tamam’ demiş; ‘Artık bugün atkuyruğu yaparım!’
Öyle de yapmış ve çok çok güzel bir gün geçirmiş.
Daha bir ertesi gün aynaya baktığında, kafasında bir tek tel bile kalmamış.
‘Wow!’ diye bağırmış; ‘Bugün saç derdim yok!’
Bakış açısı her şeydir.
Mutluluğun yoludur...
Keşke bizler de hep böyle düşünebilsek!
*- Angarya nedir?
Notumu almışım ama isim almayı unutmuşum.
Ya da bir yerlere yazdım, tam bilmiyorum.
Ama başlık hala aklımda...
Genç bir delikanlı şöyle demişti:
‘Avukat stajyerine angarya!...’
Angarya, bir kimseye, o kimse üzerinde sahip olunan otoriteye dayanarak bedelini ödemeden bir iş yaptırmaktır.
Hükümdar, derebeyi veya köy ağası gibilerine tabi olan kullar onların istedikleri işleri bedelsiz olarak yaparlar.
Angarya yasaklanalı çok olmuştur.
Anayasamız da ‘Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır’ der.
*- Her meslekte görülüyor!
Ancak bu gencimizin iddiasına göre, avukat stajyerlerine angarya serbest ve hatta kanun gereği zorunludur!
Stajyerin avukat olabilmesi yanında staj yaptığı avukatın olumlu rapor vermesine bağlıdır.
Bu raporun neye göre düzenleneceği belli değildir.
Staj yaptıran avukat rapor vermezse, ya da olumsuz görüş bildirirse ne yapılabileceği belli değildir; bir şey yapılabilse bile uğraşmak daha fazla kayıpla sonuçlanır.
Dolayısıyla stajyerleri avukat olması usta avukatın iki dudağının arasında gibidir.
İddiaya göre; binde bir bile olsa meydana gelebiliyor:
Meslekte yetkinleşebilmek için usta avukatın ‘göstermesine’ de muhtaç olması da eklenince stajyer avukatların yanında staj yaptıkları usta avukatların kulu, kölesi haline gelmesi de kaçınılmaz olur.
*- İşe nasıl başlanıyor?
Stajyerler ustalarının vereceği araştırma, evrak takibi, dilekçe yazmak gibi işleri yapmak ve bazı hallerde tek başına bir kısım duruşmalara katılarak avukatın yapacağı işleri yapabilir.
Staj ilişkisi kötüye kullanılmak istenirse çay kahve yapmak, büroyu temizlemek, çanta taşımak gibi işler de staj kapsamına sokulabilir.
Sözün özü avukat ile stajyer arasındaki ilişki, bir usta/kral - çırak/kul ilişkisi gibidir.
Stajyerler avukatlık işlerde ve diğer işlerde çalıştırılabilirler.
*- Para söz konusu değil!
Buna karşın stajyerler çalışmaları karşılığında ücret talep edemezler. Avukatlar da stajyerleri resmiyette çalıştıramazlar ve resmiyette ücret ödeyemezler; hatta ayıp olmasa staj yaptırma ücreti bile talep edebilirler. Buna karşın hâkim ve savcı stajyerlerine devlet resmen maaş öder.
Mektup şöyle bitiyor:
‘Avukatların yanlarında staj yapan stajyerler üzerindeki otoritelerine dayanarak ücret ödemeden neredeyse her işi yaptırmaları angarya değil midir?’
Onu bunu ye da doğruluk derecesini bilmem,
Bildiğim bazı gazete patronları ve yöneticilerinde de ‘angarya kuralı’ geçerli.
*- Çözülmesi zor değil!
Bu arada bir bilgiyi paylaşayım:
Gelişmiş hukuk sistemlerinde stajyerlere iyi ücret ödenir ve hatta asgari miktarı bile belirlenir.
Ülkemizde ise bildiğim avukatların hepsi kanunun bu hükmünü takmazlar; stajyerlerine gönüllerinden kopan bir ücreti gayrı resmi olarak öderler.
Avukatlık kanununun gerçekleri görmesi ve stajyerlerin ücretini ve çalışan statüsünü garanti edecek şekilde değiştirilmesi gerekiyor.
Belki de işler düzelmiştir.
Ama düzelmediyse İzmir Barosu’nun bu soruna da çözüm bulacağını ve kanun yapıcılarını uyaracaklarını sanıyorum
*- Stajyer avukatlara tavsiye
İzmir Barosu her staj dönemi sonunda gerçekleştirdiği kurgusal duruşma çalışmalarından yenisini İzmir Adliyesi 5 ve 6. Ağır Ceza mahkemeleri salonlarında gerçekleştirdi. Çalışmaya katılan 190 stajyer avukata uzmanlaşma tavsiyesinde bulunuldu.
Baro Başkanı Av. Aydın Özcan, İzmir Barosu’nun, staj eğitimine büyük önem verdiğini ifade ederek, eğitim süresi boyunca stajyer avukatları gerek teorik gerekse pratik anlamda mesleğe hazır hale getirmek için adeta bir akademi gibi çalıştığını belirtti.
Staj döneminin mesleğe hazırlanmak anlamında çok önemli olduğunu vurgulayan Av. Aydın Özcan, ‘Bu dönemde teorik ve pratik olarak kendinizi mesleğe hazırlıyorsunuz. Ayrıca staj yaptığınız bürolardaki çalışmalarınız çok önemli. O büroları mutlaka kendi büronuz gibi düşünür, orada size verilen işleri kendi işinizmiş gibi ele alırsanız mesleğe başladığınızda da hiç zorlanmadan kendi işlerinizi yürütebilirsiniz’ dedi.
*- Meslek kurallarına uyulmalı
Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Meslek Kuralları konusunda da uyarılarda bulunan Av. Aydın Özcan, ‘Avukatlık Kanunu’nu baştan sona birkaç defa okuyun, avukatlık meslek kurallarını baştan sona birkaç defa okuyun. Birbirimize saygı göstermeli, meslek kurallarımıza uymalıyız’ dedi.
*- Genç avukatlar
İzmir Barosu’nun 2014 yılında Genç Avukatlar Meclisi’ni kurdu, yarın stajyerler de avukat olduğunda bu meclisin doğal üyesi oluyor. Orada ortak akıl üretmeye başlıyor, Yönetim Kuruluna birçok öneri getirebiliyor.
İzmir Barosu bu arada işte genç ofisleri kurdu.
Kendini mesleğe iyi hazırlayan bir genç, and içip mesleğe başladığında çok düşük bir kira gideriyle, bürosu hazır, sekreteri hazır, telefonu hazır mesleğe başlayabiliyor.
*- Uzmanlaşmak şart
İzmir Barosu’nun avukatların mesleki gelişimleri anlamında birçok konferans, seminer ve yabancı dil ağırlıklı cazip kurslar düzenlediğini söyleyen Özcan ‘sözümüz var, uluslararası anlamda seminerler yapacağız. Onlara lütfen katılın. Bir alanda uzmanlaşmak gerçekten çok önemli. İzmir’deki uluslararası davaları, Ege bölgesindeki uluslararası davaları maalesef başka şehirlerden gelen meslektaşlarımız alıyor.
Sizler kendinizi iyi geliştirebilirseniz, uzmanlık alanınızı seçebilirseniz beş-on yıl sonra çok iyi bir kariyer sahibi olabilirsiniz.
Zamanınızı çok iyi kullanın, kendinizi geliştirin mesleğinizi geliştirin. Bunu yaptığınız zaman İzmir Barosu da sizler sayesinde uluslararası bir baro olur. Tek hedefimiz bu olmalıdır diye düşünüyorum” dedi.
*- Aradaki fark
Nüfus olarak bizimle aynı olan Almanya’da 164 bin avukat var. Bizde 100 bin avukat var.
Ancak 1960’lı yıllardan beri Alman Hukuku’nda uzman avukatlık sistemi gelmiş bir avukat ancak üç konuda uzmanlaşabiliyor.
164 bin avukatın 54 bin tanesi uzmanlaşmış.
Bir buçuk ay süren staj dönemi sonunda danışman avukatlarla çalışan stajyer avukatlar, Ceza Hukuku, Aile Hukuku, Asliye Ticaret ve İş Hukuku alanlarında örnek olaylar üzerinden kurgusal bir duruşma yapıyorlar.
*-
***-
GÜNCEL
*- Diş fırçasıyla hiç tanışmayanlar var!
İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz, toplumda ağız diş sağlığının genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu, ağız ve diş hastalıklarının özellikle de diş çürüğünün engellenebilir bir hastalık olduğu mesajını verdi.
Çürük yaygınlığı % 98'lere varan, yıllık diş macunu tüketimi kişi başına 110 gram olan, diş fırçasıyla halen hiç tanışmayan vatandaşlarımızın olduğu ülkemizde, serbest çalışan diş hekiminin önüne mesleğini icra ederken her geçen gün yeni zorlukların çıkartıldığı, sağlık çalışanlarının değersizleştirildiği, diş organının insan vücudundan soyutlanmış bir organ olarak algılandığı bir ortam yaratıldığını hatırlattı.
Prof. Alpöz, ‘Unutmayalım ki sağlık ağızdan başlar, dişimiz de bir organdır, ağzımızda iken kıymetini bilmediğimiz bu organımızın değerini bilelim' diyor.
*- Helvacıya hayırlı olsun…
Torbalı Belediyesi Helvacı Mahallesinde Projelendirdiği Sosyal Hizmet Binasını İhaleye Çıkardı.
300 Metrekarelik Bir Alan Üzerinde İnşa Edilecek Olan Sosyal Tesis, Köy Kahvesi Ve Düğün Salonundan Oluşacak
İhale sonrası Projenin 5 ay içinde tamamlanacağını, Helvacı’ya bu hizmeti götürmekten son derece mutlu olduklarını belirten Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, TOSEM’ lerin şimdilik yeterince anlaşılmadığını uygulamaya geçildiğinde toplumun bütün kesimlerine hitap edeceğini belirtti.
*- Yelki yöresel pazarı açılıyor
Güzelbahçe’nin Yelki Mahallesi’nde yaşayan ev hanımlarına, ürettikleri ürünleri satma imkanı sağlayan ‘Yelki Yöresel Pazarı’ hizmete açılıyor. Ev hanımları Yelki’ye özgü yöresel ev yemeklerini tanıtacak, kurulan tezgahlarda satışını yapacak.
İzmir kent merkezine 30 km uzaklıkta bulunan Yelki, Güzelbahçe'ye bağlı tarihi bir mahalle.
Yelki Yöresel Pazarı, 30 Nisan 2017 Pazar günü gerçekleştirilecek olan bir dizi etkinlikle İzmirlilere kapılarını aralayacak.
***-*-
GICIK
*- Şirinyer’den Cüneyt K. Düzbastılar. ‘Bütün canlılar şiddet karşısında titrer. Hepsi ölümden korkar. Hepsi hayatı sever... Kendinizi onlarda görün. O zaman kimi incitebilirsiniz?’ diye soruyor...
*- Urla’dan Işık Ersan’ın söyleyişi; ‘Paranı yitirdin, hiçbir şey yitirmeden çalışır kazanırsın. Onurunu yitirdin, çok şey yitirdin. Ama onu da çalışıp kazanabilirsin. Fakat umudunu yitirirsen, hayattaki her şeyini yitirirsin.’
*- Esra Dereobalı, ‘Aynı yöne bakıyor olmak, aynı şeyi görmeyi gerektirmez. İçindeki yokluk bilinciyle bakan yoksulluğu, içindeki yokluk bilinciyle bakan evreni algılar. Sen neysen. Hayatın bunun izdüşümünden ibaret olduğunu hatırla’ diyor.
*- Emre Kocamustafaoğulları, ‘Kırılganlıklar umursamazlığa dönmeden, en yakınınıza küsmeden, kendinize yüz çevirmeden, hemen önce doğacak güneş’ diye konuşuyor.
*- Tüm varlığıyla gülebilse bütün kadınlar, insanlık bilinci yeniden doğar.
*- Ender Coşkun, ‘Zihnimizle her şeyi anlayabildiğimize inanırız. Oysa gerçek kimliğimizi anlatan bilinç dışıdır.’ diyor.
*- Ergün Uyar, ‘Kendini af ettiğinde insan, dünya insanlığa zulmü bitirir.’ diye konuşuyor.
*- Faruk Göknil, ‘İyileştirici sevgiler seni eleştirmez ama çoğu kez onaylamaz da. İtmeye ya da çekmeye ihtiyacı yoktur.’ diyor.
*- Cennet senin ruhunun derinliklerinde gizlidir.
*- Faik Kalkan’ın sözü; ‘Bu kadar hırçınlığı yok edebilecek tek şeyin sıcak bir kucaklayış olduğunu kavramalıdır, insan.’
*-
*- GÜNÜN SÖZÜ: Sayılı koyunu kurt kapmaz.
*- PÜF NOKTASI: Aspirini ezip, içerisine, birkaç damla limon suyu damlatarak elde ettiğiniz karışımı sivilcelerin üzerine sürüp bekletin, kuruyunca durulayın.
*- GÜNLÜK BURCUNUZ
*-KOÇ: Hayatınızdaki insanlara karşı dürüst olun. Beklentilerinizle ilgili içten bir konuşma yapın. Geleceğe yönelik planlarınızı harekete geçirmek için tam zamanı. Aksilikler konusunda başkalarını suçlamayın.
*-BOĞA; Görüşmelerinizde ikna ediciliğiniz ön planda olacaktır. Aşkta kararsızlık yaratan davranışlara dikkat! Sevgide önemli farkındalıklar zamanı. Kendinize iyi gelecek işlerle meşgul olmanızı tavsiye edebiliriz. *- İKİZLER; Duygusal karmaşalarınızla acele kararlar vermeyin. Aniden gelişen olaylara karşı ilk düşündüğünüz kararı verebilirsiniz. Geçmişe dayalı bazı kırgınlıklar var ise bunlar tekrar gündem yaratabilir.Anne ile ilişkilerinizde daha anlayışlı ve daha gerçekçi bir yaklaşım sergilemek size iyi gelecektir.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: