Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı: İzmir Karşıyaka’ya köprüyü yapın!

Hangi konuyu ele almakta kararsızım.

Antalya’da düzenlenen ‘G-20 Zirvesi’ni Münih’te protesto eden Buda Rahibi

Kel Adam’dan mı, 15 yılı aşkın süredir İzmir Ticaret Odası’nda

Başkanvekilliği’ni sürdüren, benim ‘Balkanların Başbakanı’ adını taktığım Akın

Kazançoğlu’nun istifa ederek Ekrem Demirtaş’ı yalnız başına bırakmasını mı,

yoksa İzmir’de yıllardır sözü edilen ‘Körfez Köprüsü’nden mi?

Cumhurbaşkanı talimatı verdi!

İlk haberi yine ben vereyim:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İzmir Körfezi’ne 1980’den bu yana

yapılması düşünülen ‘Köprü’nün yapılması için ilk ve son talimatını verdi.

1 Kasım milletvekili seçimlerinden sonra, rakibi İzmir Milletvekili Binali

Yıldırım gibi ortadan kaybolan Başbakan Ahmet Davutoğlu ile gizlice bir araya

gelen Erdoğan, ‘Artık uzatmaya gerek yok! İzmir’i 2019 yılında almamız için

Körfez Köprüsü’nü hemen devreye sokmalıyız!’ dedi.

Hatta. Aynen Adnan Menderes Havaalanı gibi, ‘Yap-İşlet- Devret’ modeli

uygulanacak köprünün yapılması için bazı uluslar arası şirketlerle ön temasa bile

geçildi.

*- Ne diyeceklerini bilemediler…

İzmirlilerin ve ilgililerin bildiği gibi AKP’liler bir süredir, bu konuda oyalama

taktiği uyguluyor, hatta işi uzatmak için ‘Köprü mü yapalım, yoksa tüp geçit

mi?’ diye kamuyu oyalıyorlardı.

Çünkü; tepeden, yani ‘Büyük Reis’ten bu konuda tam bir bilgi kulise de

sızmamıştı.

Ancak partilerin vaatlerini inceleyecek olursak, benzer projeler CHP’de de

MHP’de de var.

Yani sadece AKP’nin bir isteği ya da projesi değil bu…

Daha da eskiye gidersek, Turgut Sunalp’ın partisinden şimdiki adıyla

‘Bütünşehir’ olan İzmir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Y. Mimar

Mühendis Orhan Erdil, ilk kez Amerika’dan örnek vererek, ‘İzmir körfezine

gerdanlığı andıran ışıl ışıl bir köprü yapacağım’ demişti.

*- Mimar Samim Vakur Günöy üstlenmişti…

Hatta rahmetli Y. Mimar Samim Vakur Günöy ve ekibi Alman ekolünü içeren

köprünün avam projelerini de çizmişlerdi.

Bu arada bir anımsatma yapayım:

TCDD’li Mimar Vakur Samim Günöy, İzmir’in ilk çok katlı apartmanı,

Alsancak Talatpaşa’daki ‘Çim Apartmanı’nı da gerçekleştirmişti.

Sanıyorum bu konuyu en iyi bilenler, basın sözcüsü ve il yöneticisi Tayfur

Göçmenoğlu ile söyleşiyi yapan Ünal Tümin idi.

CHP ise bu projeye ek olarak körfezde, ‘eğlence turizmi’ için bir de teknelerle

gidilecek ‘eğlence adası’ kurma hayalini gerçekleştirmek istedi.

Bunlardan önce ise rahmetli eski başkanlardan İhsan Alyanak ise şimdi ‘metro’

adını verdiğimiz raylı sistemle İzmirlileri Urla ve Çeşme’ye taşımayı gündeme

getirmişti.

*- Nereden nereye?

Yine gayet iyi anımsıyorum, gerek İhsan Alyanak’a, gerekse Orhan Erdil’e

projelerini ortaya koyduklarında, birçok kişi, şimdi AKP’de olan ANAVATAN

partililerden bir kısmı, 'Doktor raporunuz var mı?’ gibi, siyasette hiç

arzulamadığımız şekilde sözler etmişlerdi.

Şimdi ise eski Başbakan, günün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘İzmir

Körfezi’ne yapılacak köprü’ için adımların atıldığını tüm dünyaya açıklamış

oldu.

Başta şehir plancılar olmak üzere birçok grup ise bir süre önce, kesinlikle İzmir

Körfez Köprüsü’ne karşı olduklarını açıklamışlardı.

Aklımda kalan, 8 bin 500 yıllık İzmir şehrinin siluetinin bozulacağı idi.

Bu tür yapıların, tarihi kentlerde, onarılamayacak yaralar açtıklarına dikkat

çekiyorlar.

Ancak, ‘Başkanlık’ için mücadelesinden vazgeçmeyen ve de ‘Anayasa’yı

değiştireceğim!’ diye tutturan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘İzmir

Körfez Köprüsü’nden hiç kimsenin caydıracağını, ya da geri adım attıracağını

sanmıyordum.

Bu arada yine bir hatırlatma yapayım:

Yine ilk kez 7 Haziran 2015 milletvekili seçimlerinin yenileneceğini Erdoğan’ın

ağzından (tekrarlanacağını) yazmıştık, ‘Hadi canım!’ diyenlere hatırlatmak

istiyorum.

*- Bir ikisini söyleyeyim

Bu arada İzmirli olarak bir iki istekte daha bulunayım…

Birincisi; yarım kalan Sabuncubeli tüneli bir an önce yeni müteahhit ve

kadrolarla bitirilmelidir.

İkincisi; Kuzey Çevre yolu Aliağa’ya kadar tamamlanmalıdır.

Bildiğimiz gibi alel acele Çiğli bağlantısı yapılarak, proje tamamlanmış gibi

gösterildi.

Bırakın Menemen ya da Foça’yı, Aliağa’dan itibaren araç sürücülerine bekleme,

adım adım gitme işkencesi başlıyor.

AKP Milletvekilleri nedense bunu görmüyor.

Üçüncüsü; oldubittiye getirilerek, zamanından ve seçimlerden önce Binali

Yıldırım tarafından açılan gerek Konak Tüneli ile Güzelbahçe Balıkçı

Limanının da tüm eksikleri tamamlanmalıdır.

Ne mi yapılmalı?

Bahribaba Parkı tarafına asansörlü üst geçit, Yeşildere Buca çıkışına ise

sinyalizasyon…

Buca’dan, Bornova ve Karşıyaka’dan, Eşrefpaşa, Hatay ve Gaziemir yönünden

gelen araç şoförleri ‘yumak’ oluşturuyor. Başta okul olmak üzere tüm servis

sürücüleri ise zaman kaybı olmasın diye bu dönel kavşaktan, sağa sola

bakmadan ‘at gözlüğü’ takmışçasına geçiyor…

Bir ısrar, inat, farkına varmama, dikkatsizlik bir faciaya neden olabilir.

Ayrıca artık tünelin içindeki çalışmalar da tamamlanmalı…

Çift şerit eksiklerin giderilmesi için tek şeride döndürülmeli…

Konak giriş ve çıkışında da benzer sorun var…

Ama ona, mühendislik hatası’ der geçeriz…

Yani görmezden gelebiliriz…

Sinek küçük ama mide bulunduruyor, deriz ya…

Sabancı Kültür Merkezi’nin karşısına da (Mustafa Kemal Sahil Bulvarı) ısrarla,

‘Vali Bey rahat ve beklemeden geçsin!’ diye yapılmayan sinyalizasyon için bir

söz etmemeye karar verdim.

Çünkü İzmir’de vatandaş değil, masa başında oturan bir iki kişi karar veriyor…

Bir de UKOME var ki bu konuda ne diyeceğimi bilemiyorum…

*- İTO’nun önemli kaybı: Akın Kazançoğlu

‘Körfez Köprüsü’ İzmir için ne kadar önemliyse, bir o kadar daha önemli olan

bir olaydan söz edeyim:

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Akın

Kazançoğlu dün görevinden istifa etti.

İzmir Ticaret Odası’nda yıllardır tüm projeleri yaşama geçiren Kazançoğlu,

Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş’ın ‘elektronik beyni’ ve ‘danışmanı’

gibiydi.

Yıllardır İTO’da ‘ağabeylik’ vasfı ile kapısı açık olduğu için tüm istek ve

şikâyetleri de sabırla dinleyerek, ilgili birimleri harekete geçiriyordu.

Son yıllarda özelikle Balkan ülkeleri ile ilgili tüm projeleri yaşama geçirdiği

için, kendisine ‘Balkanların Başbakanı’ unvanı verilmişti.

İzmir iş dünyasında çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile takdir toplayan ‘İTO'nun

Beyefendi ağabeyi’ Akın Kazançoğlu, bu yılın başından itibaren, İzmir’in seçkin

işdamlarıyla birlikte, ‘Balkan Türdk İşadamları’ derneğini Kurucu Başkan

olarak yaşama geçirdi.

Kazançcoğlu, İnşaat Yüksek Mühendisi olarak odanın tüm teknik çalışmalarına

karşılık almadan hizmet vermesiyle biliniyor.

Kazançoğlu’nun istifası, İTO’da bazı çalışmaların normal gitmediğinin

göstergesi olarak yorumlanıyor.

*- Hep ters gidiyor

Bilindiği gibi Ekrem Demirtaş, TOBB Yönetimine girmediğinden bu yana,

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’la birçok konuda polemiğe

giriyor.

Son olarak ise ‘S’ plakaları konusundaki açıklamalarına, EBSO’dan ağır bir

yanıt gelmişti.

Ticaret Odası üyelerine kapısı her zaman açık olan Kazançoğlu, üyelerin her

daim takdirini kazandığı gibi, İzmir Ticaret Odası’nın kısaltılmışı olan

‘İTO’nun, zaman zaman İstanbul ile karıştırılmaması için Demirtaş tarafından

‘İZTO’ olarak tanımlanmasına da karşı çıkarak, ‘Bizim tescilimiz İTO, bunu

keyfi olarak İZTO olarak değiştiremeyiz. Çok istiyorsa İstanbul Ticaret Odası

kendisini (İSTO) olarak kısaltsın!’ diyerek, İzmirli olarak tavrını ortaya

koymuştu.

Akın Kazançoğlu’nun, hizmetlerine Meclis Üyesi olarak devam edeceği

belirtildi.

Demirtaş, 70 bini aşkın İzmir esnafından toplanan aidatlarla, meclis üyelerinin

ve bazı gazetecilerin yıllardır yurt dışı seyahatlerine götürmesi yüzünden de çok

tenkit ediliyordu.

İstifa haberini öğrendiğimizde, Demirtaş yine 120 kişilik ekiple yurt dışında

idi…

***

GICIK

*- Dünyada ilk ezan, ‘güneşin doğduğu ülke’ olarak adlandırılan Japonya’da

okunur. Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılında, Japonya’daki bu camiyi, kendi

parasıyla yaptırdı ve dünya Müslümanlarına armağan etti.

*- Bizim İzmir’de Atatürk Sevgimiz Anayasa’nın ilk üç maddesi gibidir;

Değişmez, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif edilemez…

*- Mustafa Kemal ile İsmet İnönü’nün fotoğrafına Bakan Çinliler’in özlü sözü:

İki Yahudi bir araya gelirse şirket, iki Türk bir araya gelirse devlet kurar…

*- Akhisarlının duası: Allah ömrünü zeytin ağacının ömrü gibi uzun, bedenini

zeytinyağı gibi sıhhatli, yuvanı zeytin taneleri gibi bereketli yapsın…