Gelişmeleri okumalıyız!
Yayınlanma :
16.11.2015 12:04
Güncelleme
: 16.11.2015 12:04
Yanılmayı çok istiyordum, ama tecrübe mi, yoksa başka bir neden mi bilemiyorum, iki gün önce yazdığım çıktı.
Ne demiştim?
‘Dünyanın neresinde bir olay varsa, mutlaka bir Türk ve de İzmirli vardır!’
Paris’teki terörist saldırıda, İzmirli kızımız Elif Doğan’ı kaybettik…
Baba Kemal Doğan, ‘Türkiye’de böyle bir olay, yaşar mıyız endişesini yaşarken, Paris’te kızımızı kaybettik!’ dedi.
O baba gibi, nasıl üzülmeyeyim…
O canların hepsine yazık değil mi?
IŞİD diye Amerikalıların dünyaya getirdiği bir terör örgütü, dünyanın tozunu attırıyor.
Şimdi birçok kişi, ‘Barış istiyoruz!’ diye Fransa Konsolosluğunun önüne karanfil bırakarak, mum yakarak ‘protesto’ eylemine katılıyor, saldırıyı bizim gibi lanetliyor.
Suruç, Ankara, Paris'in bizim için de farkı yok…
Söylenen şu:
‘Terör bumerang gibidir, gün gelir onu sahiplenenin eline geri döner ve olan hep masumlara olur...’
Hepsi doğru…
Ancak benim anlamadığım bir nokta var…
*- Fransa’ya evet, Rusya’ya hayır!
Yine bu IŞİD, Mısır’dan kalkan Rus uçağına bomba yerleştirdi ve Sina Dağları üzerinde patladı.
25’i çocuk 224 yolcudan kurtulan olmadı.
Neden ‘Ben Fransızım!’ diyenler, ‘Ben Rus’um!’ demediler bunu çıkaramadım.
Ermeni de olduk, Fransız da, ama ‘Ben Türküm!’ diyen kaç kişi ortaya çıkar, bunu da merak ediyorum…
Acaba Paris’te kaybettiğimiz İzmirli kızımız Elif Doğan’ın ailesine kaç kişi taziyelerini bildirdi, dua okudu?
Yine yazdım; 30 yıldır PKK terörü ile mücadele ediyoruz, sesimizi duyan var mı?
Dahasını söyleyeyim:
Cumhurbaşkanımız Erdoğan ‘Biz 30 yıldır terörle mücadele ediyoruz’ dedi, hipimizin bildiği ve söylediği gibi…
Şu Esad ise ‘5 yıl!’ dedi…
Sonuçta; Bizim sesimizi ve açıklamamızı yine vermediler.
Herkes Esad’dan söz etti…
*- Kullanmayı biliyorlar!
Yine hatırlarsanız, ‘Bu işi bize yıkarlar!’ ya da ‘kulağı su kaçırırlar!’ dedim.
Ve de, iki gün sonra, ‘Teröristlerin ikisinin üzerinde sahte Türk pasaportu çıktı!’ dediler…
İnanın, ‘sahte’ sözcüğü, bazı gazetelerde ve televizyonlarda, kullanılmıyor ve ‘Türk’ olarak geçiyor…
Yurt dışındaki yakınlarınıza sorun, benzer cümleleri duyacaksınız…
Bir süre önce Pakistan mı Afganistan mı, nerede yine terör olayı meydana gelince, saldırıyı yapan ve yapanların Türk olduklarını açıklamadılar mı?
Ama o ismi de verilen Türk, İzmir’de çıktı…
Yani 6 aydır Asya ülkelerine gitmemişti…
*- Bombalamaya başladılar!
İyi mi kötü mi bilmiyorum!
Fransa Cumhurbaşkanı , ‘Çok acımasız ve gaddar!’ olacağız açıklamasını yaptı, ardından Fransa Savaş Uçakları Rakka’yı gece boyunca bombalamaya başladı.
Işid’in elinde olduğu bilinen Rakka’da sivil halk var mı yok mu onu da bilmiyorum…
Nedense bizim güvenlik güçlerimiz PKK’dan bazı kentlerimizi temizlemek için canlarını ortaya koyarken, sözde ‘barışçılar’ buna karşı çıkıyor…
Vatandaşın baskı ve ölüm korkusu altında yaşamaması için yapılan çalışmalar başta Fransa, Almanya, İngiltere ve birçok ülkede hep ‘olumsuz’ karşılanıyordu.
Neyse bu tatsız olaylardan fazla söz etmek istemiyorum…
Herkesin okumu yazması da, aklı da var…
Özetle; Savaş tüm şiddetiyle sürüyor, yakında Türkiye’yi de önemli sıkıntılar bekliyor…
*- Yeter artık!...
Gerçekte, kötü bir haftayı geride bıraktık…
Bu nedenle, biraz da güzelliklerden söz etmek istiyorum.
Aslında benim böyle düşünmemi müzisyen Zafer Yümlü neden oldu.
Mesajında, ‘mailimi aldın mı?’ diye sorunca, beni araştırmaya itti…
Ensemble Feverish Music grubu birçok alıcı grubu ve sanatseverle birlikte, gönderdiği mesajında şunları anlatıyordu:
‘Ajansımızın organizasyonu ile 2 Aralık 2015 Çarşamba günü Yaşar Üniversitesi Konferans Salonu’nda Engelliler Günü Konseri gerçekleştirilecektir.
Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek olan bu konserde Dünyaca ünlü ve Dünya’da tek olan engelli korno sanatçısı Felix Klıeser ve İzmir’i korno sanatçısı Zafer Yümlü solist olarak yer alacaklardır.
Felix Klıeser’in kolları yoktur ve ayakları ile korno çalmaktadır.
Bu konserde solistler tarafından Şef Hakan Şensoy yönetimindeki Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası eşliğinde J.Haydn’ın Mib Majör iki korno konçertosu seslendirilecektir.
Konserin geliri Ege Kardelen Engelliler Derneği’ne kalacaktır.’
*- Göreceğiz bakalım!
Daha zaman olmasına rağmen; konser biletleri Kitapsan (Alsancak) ve Konak İleri Kitap Evi’nde satışa sunuldu.
30 Kasım’dan itibaren de Yaşar Üniversitesi’ndeki standtan satışa sunulacak. Bilet fiyatları ise 150, 100 ve 50 TL. olarak belirlenmiş.
Sanıyorum bu konseri birçok kişi kaçırmak istemeyecek.
Hatta birçok kuruluşumuz da, toplu bilet alarak desteğini esirgemeyecek.
İzmir’in farkı yine ortaya çıkacak.
Şirinyer Menderes Caddesi’ndeki,Ensemble Feverish Music Uluslararası Kültür Ajansı’nın etkinliklerini beğendiğimi ve yer verdiğimi bu arada belirtmek istiyorum.
*- Farklı performans: Kül Kızı!
Madem haftanın ilk gününde sanat ve etkinlikten söz ettik devam edeyim:
‘Kül Kızı’ farklı bir performans gösterisi yine İzmir’de yaşama geçirilecek.
Mutlu Polat’ın Kül Kızı adlı performans gösterisinin galası 9 Aralık’ta Sardunya Bar’da gerçekleşecek.
Gösterideki doğaçlamaya, sinematik anlatım ve müzik eşlik edecek
Kül Kızı’nın müziklerinin nefesli sazlarında ve doğaçlama müziğinde Alpago Polat yer alacak.
Kül Kızı, kadının arkaik çağlardan beri süre gelen saklı doğası ve dili üzerine kurgulanan bir içe bakış, aydınlanma hikayesi.
Kül Kızı, bize içsel yolculuğunu anlatırken, yaşadığımız hayatın tüm karmaşasını da gösterinin içinde yer alan vizör aracılığıyla gözler önüne serecek. Hikayesi, modernize edilmiş geleneksel Türk Tiyatrosu’nun izleklerini taşıyacak.
Gösteride bir kadın meddah sahneye çıkacak.
Mutlu Polat, sinematik müzikal bir anlatım olan Kül Kızı adlı performans gösterisinin müziklerini ve video art’ını da yaptı.
Kül Kızı, Güney Amerika, İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen çekimlerin yanı sıra animasyonlarla da görsel anlatım zenginleştirildi.
*- Bunlar bizim sanatçılarımız
Mutlu Polat, 1985’deDokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne girerek Tiyatro Oyunculuk bölümünü tamamladı. 1991’de Universita di Bologna reji üstüne master yaptı. İlk tiyatro grubu Dodele e Dodele ile savaş karşıtlığı üzerine İtalya’da kendi oyununu sergiledi. 1990 yıllından bu yana undergroundsanatlarla ilgilenen sanatçı, ayrıca Türkiye’ye döndükten sonra televizyon, sinema ve tiyatroda farklı görevlerle yer aldı.
Bunlardan bazıları Son Osmanlı-Yandım Ali , Laleli’de Bir Azize , Azap Yolu, Çınaraltı, Üvey Baba... Oyunculuk çalışmaları yanı sıra Kara Kentin Çocukları, Çalınan Ceset, 24 Saat gibi yapımların, TV ve sinema filmlerinin müziklerini yaptı.
Kendi içinde geliştirdiği ve Sinematik Müzikal Anlatım adını verdiği çalışmaları doğrultusunda Çoban Yıldızı ve Tünel’den sonra Alpago Polat ile MA grubunu kurdu. Kül Kızı adlı yeni çalışması ile seyirci karşısına çıkmanın heyecanını yaşamakta.
*- Anlatmadan geçemedim!
Alpago Polat ise 1968 İzmir Doğumlu. Müzik yaşamına lise zamanlarında alto saksofon ile caz çalarak başladı. İzmir ile çevre turizim merkezlerinde rock ve caz çaldı. 1990’da Bilkent Üniversitesinin açtığı Türkiye nin ilk caz konservatuarı sınavlarına girerek burs kazandı. Burada okurken Ankara’da Neyzen Ali Babakbabalar dan ney üflemeyi öğrendi.
1994’de Polonya ya yerleşti. Polonya’da 20 sene boyunca çeşitli Ethno Jazz gruplarında çaldı.
En son projesi Polonyalılar ile kurduğu ve ud, rebab, kanun, bendir, ney enstrumanlarının bulunduğu Osmanlı klasik eserlerinin seslendirildiği Naneli Lale projesini gerçekleştirdi.
*- Erdoğan’ın şoförü kim?
Sanat ve etkinliklerden sonra şimdi biraz da siyasete girelim.
Geçenlerde yazdım, İzmir’de AKP’li milletvekilleri ve teşkilat nedense hep Binali Yıldırım’ın peşinden gidiyor, yanında duruyor.
Sanki ellerinden aşka ir şey gelmiyor.
Binali Yıldırım ise hafta sonunu Antalya’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, golf aracında şoförlüğünü yaparak geçirdi.
Herkes Binali Yıldırım’a yeni kabinede bakanlık yakıştırırken, ben ise iki ismi verdim:
Biri, yalnız takılmayı seven Nükhet Hotar, diğeri ise Necip Kalkan…
Bakalım kimlerin dediği gerçekleşecek?
*- AKP’nin kutlamaları sürüyor!
Nükhet Hotar son olarak Kemalpaşa’da idi
Kendince önemli mesajlar verirken, G-20 zirvesine değindi ve ‘Dünya liderleri yıllar önce söylediklerimize geliyorlar’ dedi.
AKP ilçe teşkilatları arka arkaya, ‘Birlik, Beraberlik ve Teşekkür’ yemeği düzenliyor.
Sanki İzmir’de sadece 8 tane milletvekili çıkarınca büyük bir başarı kazanmış gibi…
*- Kendilerini toplamalılar
Ya CHP’ye ne demeli?
Birbirlerini yemeye devam ediyorlar…
Koltuklarını kaybetmemek için mücadele veriyorlar…
Çünkü yerelde CHP güçlü ve bundan bir şekilde yararlanmak istiyorlar.
7 artı 7, yani 14 milletvekili çıkarmasına rağmen CHP teşkilatının üzerinde, anti propaganda ve yayınlar nedeniyle ‘ölü toprağı’ serilmiş bir görüntü var.
*- Batur yine önde!
Bence CHP’li belediye başkanları ile teşkilat, CHP’li Belediye Başkanı Abdül Batur’u örnek almalı…
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur, 1 Kasım seçimlerinde sandık görevlisi olarak görev yapan CHP’liler için bir yemek düzenledi.
Son derece coşkulu geçen yemekte Başkan Batur Kılıçdaroğlu’na sonuna kadar destek vererek ‘iktidara kadar mücadeleye devam’ mesajı verdi.
Narlıdere Atatürk Kültür Merkezinde Narlıdere Belediye Başkan Abdül Batur tarafından gerçekleştirilen ‘İktidara kadar Mücadeleye devam’ yemeğine beş yüz sandık görevlisi katıldı.
Şölen yerini andıran salonu dolduran partililer 1 Kasım seçimlerinde gösterdikleri mücadele neticesinde Narlıdere’yi 4 puan yukarıya taşıyarak Türkiye ikincisi olmanın mutluluğunu yaşadılar.
Özetle; artık öfkemize hakim olmamız, daha doğrusu sakin olmalıyız.
Her şeyi kafamıza takmamalıyız.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: