İzmir için önemli!

Uzun süredir yazmak konuyu gündeme getirmek istiyordum.

Ancak buna bir türlü fırsat yaratamadım.

Bu fırsatı yaratan ise Diş Hekimi İsmail İlhan İdiz’in gönderdiği elektronik posta oldu.

Henüz tanışmadığım İsmail İlhan Bey dün akşam şunları yazmış:

‘Ben Diş Hekimi İsmail İlhan İdiz.

Cumhuriyet Halk Partisi Konak eski ilçe başkanıyım.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugün içinde bulunduğu konumunu, dağınıklığını ve çok parçalı halini görmekteyim.

Arkama tüm örgütü ve eski ilçe başkanlarının desteğini alarak partimizin gelecekte iktidara taşınması adına 22 Kasım'da yapılacak olan Konak Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı'na adayım.

Saygılarımla

Diş Hekimi İsmail İlhan İdiz…’



*- İster istemez…



Açık, net ve samimi buldum.

Başka adaylar olduğunu da biliyorum…

Ancak; yaradılış olarak, hatırımızı soranı her zaman kendimize daha yakın hissettiğimiz için, başarısını isteriz.

Hatta seçim sonuçlarını öğrenirken, gönlümüzden geçtiği için de, öncelikle onun adını ararız.



*- Hayırlısı olsun



Önceki dönemleri anımsıyorum…

Davullu zurnalı gösteri yapanları…

Bazı gazete ve gazetecileri arkalarına alarak seçimi kazanacağını sananları…

Kaç gündür izliyorum:

Sonradan türeyen bazı yayın organları adaylara yanaşıyor ve parasını alarak boy boy fotoğraflarını yayınlıyor, büyük laflarını, büyük puntolarla yayınlıyor.

Yani Nasreddin Hoca’nın belirttiği gibi parayı verenin düdüğünü çalıyor…

Sonuç mu?

Parası gittiği gibi kalıyor…

Çünkü seçim yanlış…

Ya her gün CHP’ye ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP’li Aziz Kocaoğlu’na dolaylı ya da dolaysız yoldan çatan gazetelere ne demeli?

Aslında onlara bir şey dememeli!

Bunların verdikleri ilanlarla aşırı para kazanmasına neden olan CHP’li Belediye Başkanları ile sözde CHP’li olduklarını söyleyen danışmanlarına, ‘Ne oluyor kardeşim, vatandaşın parasını kimlere peşkeş çekiyorsun?’ demeli…

‘Halkçı!’ dediğimiz başkanların halkın parasını çarçur edenlere öncelikle CHP’liler ve CHP’ye oy verenler sormalı…



*- Buna ne denir?



Ege İhracatçılar Birliği’nin Basın Danışmanı Murat Demircan, belki de, basın kuruluşlarından daha önemli ve güzel bir hizmeti gerçekleştirdi.

Murat Demircan, Sosyal Medya’da, daha doğrusu internette bir ‘grup’ oluşturdu ve adına da ‘İzmir Basın Grubu’ adını verdi.

Bildiğim kadarıyla binin üzerinde grup üyesi var…

Gazete ve muhabirlerin dışında, basın danışmanları, reklamcılar ve de birçok kişi gruba üye oldu.

Ama bundan yararlanan basın danışmanları oldu.

Nasıl mı?

Belediyenin ya da kuruluşun tanıtımını yapacak olan ‘uyanıklar!’ hiçbir emek vermeden, araştırma yapmadan, bu grup sayesinde bültenlerini yaymaya başladılar.

Nasılsa gazete ve gazetecilerin eline geçiyor, diye…

Akıllıca görülüyor, ama yanlışı da çok…



*- Çakmalarla sahtekârlara yarıyor!



Örneğin; grubun üyesi birçok ‘çakma gazeteci!’ var…

Ben bunlara üç kağıtçı ve sahtekar da diyorum…

Yemekli ya da ikramlı toplantılara gidiyorlar, sağını solunu bilmeyen, sanayici, işadamı, sanatçı ya da girişimci ile siyasiyi kandırıyor.

Çoğunun elinde fotoğraf makinesi da oluyor.

Tanıtımını alıyor ya da fotoğraflarını fahiş fiyatla satıyor.

İşte bu nedenle dünyanın en güzel haberi de olsa isme gelmedikten sonra bu uyanıkların ‘İzmir Basın Grubu’ aracılığıyla gönderdikleri bültenlere önem vermiyorum.

Benim gibi vermeyenler de var…

Ama işin kolaycıları, bundan yararlanmayı biliyor…

Emek harcamadan, Murat Demircan’ın bu yararlı girişiminden ücretsiz yararlanarak, para kazananlara diyecek bir söz bilemiyorum…

Aslında olayın incelikleri var…

Bunları da arada anlatırım…



*- Yaşanacak şehirden bir manzara!



Birkaç gün önce fotoğraf sanatçısı- Gazeteci Lütfü Dağtaş’a rastladığımı söylemiştim.

Lütfü Dağtaş’la sohbetimizde ‘Senin çok okunduğunu biliyorum!’ dedikten sonra, bu kez İzmir’in ve İzmirlinin bir sorununu bildirdi.

Lütfü Dağtaş şunları yazmış:

‘Konak Alanı'ndan son zamanlarda hiç geçtin mi?

Saat Kulesi'nin önünden Pier Köprüsüne değin yürüdün mü?

Daha doğrusu yürüyebildin mi?

Burası tam bir rezillik!

Başka sözcük bulmakta zorlanıyorum.

Resmi ve sivil araçlar bu yaya yolunu tam bir keşmekeşe sokmuş durumda.

‘Dur!’, diyen kimseler yok...’



*- Manşet olacak cümle!



Yönetici durumunda olanlar İzmirli olmazsa, insan sevgisi bulunmazsa, vizyonu yoksa dağdan geldiyse, ne diyebiliriz?

‘Dağdan!’ diyerek, kimleri kast ettiğimi herhalde anlamışsınızdır…

Sadece daha duyarlı insanlarımıza görev verilmesini dileyebiliyorum…

Lütfü Dağtaş’ın mektubundaki son cümle, her şeyi anlatıyor:

‘Yaşanacak Şehir’ de yaşamak çok güç!’



*- Emekleri boşa gitmemeli!



Sağlığa, sanata ve eğitime verdiğimiz önemi biliyorsunuz…

İzmir’in en köklü vakıflarından olan KİTVAK, 20.yılını kutlayacağı 2016 yılında, yapımı devam eden DEÜ &KİTVAK Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi inşaatına katkı sağlamak adına düzenlenecek etkinlikleri paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak amacıyla İcra Komitesi Üyeleri bir araya geldiler.

Yönetim Kurulu Üyesi İklil Ulueren ile İcra Komitesi Sözcüsü Aysel Öztezel yapımı devam eden 3. Projenin DEÜ &Kitvak Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi inşaatının en kısa sürede tamamlanmasını temenni etti.

Yönetim Kurulu Üyesi Maksude Kılınç, 20.yıl etkinlikleri hakkında İcra Komitesi üyelerini bilgilendirdi.

KİTVAK 20.yıl etkinliklerinin ilki Bir Nefes Alaturka Yorumcuları’nın ‘Sada-i Aşk’ Konseri 9 Aralık 2015 tarihinde Yüksel Eraslan Vakfı’nın katkıları ile Özel Ege Lisesi’nde gerçekleştirilecek. Bu özel konser aynı zamanda Genç KİTVAK’ın da ilk organizasyonu olma özelliğini taşıyor.

Çok özel yeni yıl hediye alternatiflerinin yer alacağı KİTVAK Yılbaşı Kermesi ise 16 Aralık 2015 tarihinde Kültürpark Tenis Kulübü’nde düzenlenecek. Etkinliklere katılmak isteyen KİTVAK dostları davetiyelerini vakıf merkezinden temin edebilecek.

İcra Komitesi üyeleri, vakfın 3.büyük projesi olan DEÜ &KİTVAK Hasta ve Hasta Yakınları Konukevi inşaatına can suyu olacak.

Bilindiği üzere bu konukevi de Ege Üniversitesi için yapılan konukevi gibi, İzmir dışından gelip de sağlık işlemleri için konaklamak zorunda kalan hastalara ve hasta yakınlarına sağlıklı koşullarda konaklama hizmeti verecek.

Eğer bu bilgi herkese olduğu gibi bana da ‘İzmir Basın Grubu’ndan gelseydi, kullanmayacaktım…



*- İzmir’i temsil edecekler



İzmirli İş Kadınları Derneği (İZİKAD), Akdeniz İş Kadınları Dernekleri Federasyonu (AFAEMME) ve Akdeniz Sanayi Ticaret ve Denizcilik Odası’nın ( ASCAME) düzenlediği Akdeniz İş Kadınları Forumu için Barselona’ya gidiyor.

24 ülkeden 44 iş kadını derneği üyelerinin katılacağı bu toplantıda Avrupa'dan ticaret odaları başkanları ile Avrupa Birliği'nden üst düzey yöneticiler yer alacak.

Zirve’de konuşma yapacak olan İZİKAD'ın Başkanı Candan Çilingiroğlu , ‘Yurtdışı sivil toplum kuruluşları ile olan temaslarımızın İzmir'imize ve İzmirli iş kadınlarımıza yeni kapıları, yeni anlaşmaları açması için iyi bir fırsat olacağını düşünüyoruz’ diyor.

İZİKAD’ın basın sorumlusu kim bilmiyorum ama görevini ciddi yaptığı için kutluyorum.



***

GICIK



*- Arkadaş dediğin, yıllarca görüşmemiş olsan bile, karşılaştığınızda, aynı yerden, aynı şekilde devam edebilmektir…

*- Vicdan azabından uzak durun; Çarşı- pazarda gezin, ülkenizi dolaşın, ama sakın suçluluk ve pişmanlık duygusuna kapılmayın…

*- Hiç unutmayın, yaşam, aldığınız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür.

*- Zorunlu olmayan sayıları çöpe atın; Yaş, kilo, boy…